Mahkemece; davacı-karşı davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu kabul edilmiş, buna bağlı olarak davalı-karşı davacı yararına maddi ve manevi tazminata hükmedildiğinden, davacı-karşı davalı erkeğe kusur olarak yüklenen beş yıl önce gerçekleşen şiddet eylemi, bu olaydan sonra evlilik birliğinin uzun süre devam etmiş bulunması sebebiyle hoşgörü ile karşılandığından kusur tesbitine esas alınamayacağı, bu bağlamda yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davacı-karşı davalı erkeğin eşine hakaret ettiği, eşini evden kovduğu; davalı-karşı davacı kadının ise, aşırı kıskanç olduğu, eşinin annesine hakaret ettiği ve eşinin babasının cenazesine katılmadığı anlaşıldığından, tarafların gerçekleşen kusurlu davranışları dikkate alındığında, evlilik birliğinin sarsılmasında ve boşanmaya sebep olan vakıalarda tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekeceği, eşit kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemeyeceği -

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, tedbir nafakası, kendi tazmi ...