Davacıya satılan tüpün patlaması sonucu uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesinin istendiği, dava konusu uyuşmazlıkta, satıcı (tüp bayii)nin satım akdinde üçüncü kişi konumunda bulunan davacıya karşı akitten doğan hiç bir asli edim borcu mevcut olmamakla beraber burada, borçlunun bizzat alacaklıya karşı göstermek zorunda olduğu koruma yükümünün, alacaklıya yakından bağlı olan ya da edime olan yakınlığı nedeniyle koruma alanı altında bulunan kişilere de teşmil edilmesinin gerektiği, bir başka ifadeyle burada, Kanun (MK. m.2) gereğince borçlu ile alacaklı arasında olduğu kadar, borçlu ile üçüncü kişi durumunda olan davacı arasında da, hiç bir edim yükümlülüğü ihtiva etmeyen ve fakat koruma yükümlülüğüne dayanan üçüncü şahsı koruyucu etkili bir borç ilişkisinin olduğu, dolayısıyla da davacının akde aykırılık hükümlerine göre tazminat talebinde bulunmasının yerinde olduğu ve uyuşmazlığa on yıllık zamanaşımı süresinin uygulanmasının gerekeceği-

Taraflar arasındaki "maddi ve manevi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Zonguldak İkinci Asliye Hukuk Mahkemesi)nce ilk davanın kabulüne ve ek davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 19.7.1990 gün ve 36-405 sayılı karar ...