Babalık davasında davalının, çocuk yapma kabiliyetinin bulunmadığı yolunda savunma yaptığı, adli tıp kurumunun raporlarında kısırlığın sonradan oluştuğu ve çocuğun ana rahmine düştüğü tarihte kısırlığın bulunduğuna dair bir veriye rastlanamadığının belirtildiği, ne var ki davalı tarafça dosyaya ibraz edilen özel rapor bilimsel açıklama ve ekleri yabancı literatür münderecatına göre davalının tüm hayatı boyunca ona eşlik eden primer üreme organları yetersizliği sebebiyle doğuştan itibaren hiç çocuğu olamayacağının belirtildiği ve bu iddianın bilimsel dayanaklarının açıklandığı, öyle ise mahkemece yapılacak işin, dosyanın tümünü yeniden Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’na göndererek söz konusu özel raporun bilimsel açıklamanın tıbbi ilkelere uygun olup olmadığı ve sonuçta davalının doğuştan veya en azından 1.7.1984 tarihi itibariyle çocuk yapma kabiliyeti bulunup bulunmadığı konusunda ek rapor almaktan ibaret olduğu-
Taraflar arasındaki "babalık" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; F. 1. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 27.12.1990 gün ve 201-1241 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 2. ...