Her ne kadar mahkemeye açılan işbu dava da muhdesatın aidiyetinin tespitinden söz edilmiş ise de davanın hukuki nitelemesinin hakime ait olduğu dikkate alındığında, sözü edilen talebin bağımsız bir tespit davası niteliğinde olmadığı, tapu kütüğüne şerh verilmesi davasında görülecek bir önsorun niteliği taşıdığı ortada olduğundan, hakimin açılan davayı eda davası olarak görüp, muhdesatın aidiyeti konusunu bu davada önsorun olarak değerlendirip, karara bağlaması gerekeceği, bağımsız bir tespit davası söz konusu olmadığına göre, bağımsız tespit davalarında hukuki yarar açısından aranan derdest ortaklığın giderilmesi davasının bulunup bulunmamasının somut olayda sonuca etkili olmadığı-

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. Davacı, 117 ada 5 parsel s ...