Keşif sırasında dinlenen mahalli ve tespit bilirkişilerinin dava konusu eski 2602 parselin ortasından geçerek taşınmazı 2 parça olarak ayıran yolun devamlılığının bulunduğunu, kadim yol olduğunu, sonradan açılmadığını beyan ettikleri, bu soyut beyanların dosya içerisinde mevcut somut teknik bilgi, belgeler ve 1979 yılına ait memleket haritası ve 1986 tarihine ait hava fotoğraflarının incelenmesiyle desteklendiği, bu yolun tesis kadastrosunun yapıldığı 1984 tarihinden önce de zeminde var olduğunun anlaşıldığı, tapulama/kadastrodan sonra açılan yol olmadığının sabit olduğu- Bu sebeple Kadastro Güncelleme Yönetmeliği'nin 15/6 ncı maddesinde belirtilen muvafakatin gerekmeyeceği, 15/5 inci maddesi gereğince 22/a çalışmalarında yol olarak sınırlandırılmasının usul ve yasaya uygun olduğu-

Taraflar arasındaki uygulama kadastrosu davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.   İlk Derece Mahkemesi kararının davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adl ...