Davalı noterin, sahte kimlik belgesine dayanarak satış sözleşmesini tamamlamış olması özen yükümlülüğünü ihlal ettiğini göstermekte olup noterin eylemi ile meydana gelen zarar arasında illiyet bağının kesilmediği- Noterlerce kullanılan Kimlik Paylaşım Sisteminden tüm kimlik bilgilerinin görülebildiği ve davalı noterin de yapmış olduğu kontrol sonucu sahte kimlikteki "sıra no" ve "birey sıra no" bilgilerinin yerlerinin değiştirilmiş şekilde yazılmış olduğunu fark etmesine karşın satış işlemi yapmış olmasının noterin kusurunu dahi göstereceği, bu kapsamda davalı noterin dava konusu olay nedeni ile ortaya çıkan zarardan sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik bulunmadığı- Zararın tespiti, noktasında, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu zararın tespiti için yeterli olmayıp hükme esas alınabilecek nitelikte olmadığından, öncelikle davacının dava konusu olaydan önceki yıllara ait ticari defterleri ile vergi kayıtlarının getirtilmesi, zararının kanıtlanması için taraflarca gösterilen ve gösterilecek tüm delillerin toplanması, daha sonra aralarında makine mühendisi ile mali müşavir bir bilirkişinin de bulunduğu yeni bir bilirkişi kurulu görevlendirilerek, öncelikle davacının ticari defterler ve vergi kayıtları inceletilmesi sureti ile davacının dava konusu aracının ticari işletmesinde kayıtlı olup olmadığının tespiti ile kâr-zarar durumunun, aracın çalışabileceği gün, muhtemel müşteri sayısı, talep edilen hizmet bedelleri ve giderler dikkate alınarak net gelirin saptanması konusunda bilirkişiden, muhtemel kârdan yoksunluk zararının hesap şeklini de gösterir şekilde açıklayıcı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınması gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı- 

Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonr ...