Davalıların 766 sayılı Yasa`nın 92. maddesi çerçevesinde def`i hakkını kullanmaksızın, zilyetliklerini davacı tarafa rızaen devretmelerinden 4 yıl sonra bu yerde tapulama tesbitinin yapıldığı, 1984 tapulama tesbit tarihi itibariyle, davalıların taşınmazda zilyet olmadıkları, gerek 766 sayılı Yasa`nın 32/c, gerek 3402 sayılı Yasa`nın 13/B-b maddesi ile tapulu taşınmaz mallarda, tesbit tarihi itibariyle kayıt sahibi ve mirasçıları dışındaki zilyet lehine düzenleme getirildiği, bu durumda davalıların, artık davacılarla yapılan harici satıştan, zilyetliklerini rızaen terk etmek suretiyle vazgeçtiklerinin, harici satışın bozulduğunun ve sonuç olarak davalıların harici satıştan doğan haklarından feragat etmiş olduklarının ve ona dayanamayacaklarının kabulünün icap edeceği-
Taraflar arasındaki "tesbite itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İpsala Kadastro Mahkemesi`nce davanın reddine dair verilen 18.12.1986 gün ve 78-109 sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine; Yargıtay ...
İlgili bağlantılar