Delil ikamesi için alınacak avans ile dava koşulu niteliğindeki gider avansının birbirinden ayrılması, delillerin ikamesi için alınacak avansın, gider avansı içinde yer almamasının zorunlu olduğu- HMK. mad. 324 dikkate alındığında, tanık dinlenmesi, bilirkişi raporu alınması, keşif gideri gibi delil ikamesine yönelik giderlerin gider avansı içinde değerlendirilemeyeceği- Delil ikamesi avansının, ispat külfetine göre taraflara yükletilmesi gerekmekte olup, örneğin resen hesap raporu alınacaksa giderin HMK. mad. 325 kapsamında değerlendirilmesinin yerinde olacağı- Davacı tarafa verilen kesin süreye ilişkin ara kararında, alınması gereken avansın hangi işlere ilişkin olduğu, hangi iş için ne miktar avans yatırılacağı ve nereye ödeneceğinin de açıkça belirtilmemesinin isabetsiz olduğu- Kesin sürenin sonuç doğurabilmesi için usulünce ve eksiksiz olması gerektiği- Mahkemece, yalnızca HMK. mad. 324. ve 325 gereğince delil avansı talep edilebileceği göz ardı edilerek yanılgılı değerlendirme sonucu, davacıya gider avansı yatırmak üzere ilk celsede 2 haftalık süre, sonraki celsede 2 haftalık kesin süre verilerek ve bu hususlara ilişkin usulüne uygun ihtarat yapılmadan davacının gider avansını mahkeme veznesine yatırmadığından bahisle, HMK. mad. 120 gereğince davanın usulden reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.  Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın usulden reddine karar verilmiştir. Hükmün, tüm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan v ...