Yerel mahkemece ilk kararın gerekçesinde açıklandığı üzere, kaynak suyunun her iki köyün müşterek kullanımında olduğu kabul edilerek, davalı köyün davacı köyün kaynak suyundan faydalanmasına engel olduklarından bu müdahalenin önlenmesine karar vermek gerekmiştir, denilerek hüküm fıkrasının da bu amaçla davalı köyün (bu müşterek kullanmayı önleyen) elatması amaçlanarak müdahalenin menine karar verildiği, gerekçesiyle bir bütünlük arz eden hüküm fıkrasının bu bakımdan açık olduğu, önlenen elatmanın, müşterekliği önleyen müdahaleye yönelik olduğu ve onu sonuçlandırmayı karar altına aldığı, gerekçenin bu açıklığına ve onu tamamlayan hüküm fıkrasına rağmen, davacı köyün hükmü kendi aleyhinde olan bu gerekçe nedeniyle, gerekçeden dolayı temyiz etmediği, çünkü, HUMK’nun 427. maddesinden yararlanarak bu gerekçeden dolayı yerel mahkeme kararını, kaynak suyunun müstakilen kendi kullanımlarında bulunduğu savunması ile temyizde hukuki yararına dayanarak kanun yoluna başvurabilecekleri, işte bunu

Taraflar arasındaki “elatmanın önlenmesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;  Köprüköy Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne  dair verilen 11.10.2001 gün ve  27 E. 143 K.  sayılı kararın incelenmesi davalı temsilcisi  tarafından isteni ...