Bir güven kurumu olan bankaların yatırılan mevduata ilişkin müşteri aldatmaya yönelik hareketi ile off shore şirketine mevduatı hileli bir şekilde yönlendirmesi nedeniyle bankanın yatırılan paradan dolayı müşteriye karşı sorumluluğunun devam ettiği, kıyı bankasının kuruluş amacının kanuni yükümlülüklerden muaf, tamamen otoritesinin denetim dışında kaynak toplayıp D.el grubu firmalarına fon sağlamak olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı- 04.12.1984 tarih ve 3095 sayılı Yasanın 2/3. maddesinde, arada sözleşme olmasa bile, ticari işlerde temerrüt faizinin, T.C.M.B'nin kısa vadeli krediler için öngördüğü reeskont faiz oranı olduğu belirtilmiş iken, 15.12.1999 tarih ve 4489 sayılı Yasa ile 3095 sayılı Yasa’da yapılan değişiklik ile, 01.01.2000 tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanacak temerrüt faiz oranı, T.C.M.B'nin kısa vadeli avans işlemlerine uyguladığı faiz oranı olarak değiştirilmiştir. Bu yasal düzenlemeler karşısında, 01.01.2000 tarihine kadar olan davacı alacağına reeskont oranında temerrüt faizi, bu tarihten sonra da avans işlemlerine uygulanan faiz oranında temerrüt faizine hükmedilmesi gerekeceği-

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 31/03/2015 tarih ve 2014/1235-2015/205 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili, fer'i müdahil TMSF vekili ve fer'i müdahil OYAK vekili tarafından istenmiş v ...