Taraflar arasında bir «câri hesap» ya da «kredi ilişkisi» bulunduğu iddia ve ispat edilmedikçe, alacaklının sadece borçlu ile arasındaki alım-satım, acentelik, finansal kiralama vb. ilişkisinden doğacak alacağını teminat altına almak için kurulmuş ipoteğe dayalı olarak -daha önce mahkemede dava açıp doğmuş olan alacağının miktarını belirtir karar almadan- borçlu hakkında «ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip» yapamayacağı—

Taraflar arasında kurulan acentelik sözleşmesinden doğacak riskleri karşılamak üzere verilen ipotek nedeniyle icra takibi yapılabilmesi için, alacağın gerçekte ne miktara ulaştığı muhakemeye muhtaç olduğu, bu haliyle takip konusu yapılamayacağı düşün ...
Aynı doğrultuda