BK. 487 (şimdi; TBK. mad. 586) uyarınca alacaklının asıl borçluya müracaat etmeden ve rehinleri nakde tahvil ettirmeden kefiller hakkında icra takibi yapabileceği gibi, asıl kredi borçlusu hakkında da «tahsilde tekerrür olmamak üzere» rehn-in paraya çevrilmesi yolu dışında genel haciz yoluyla takipte bulunabileceği—

Alacaklı vekilinin müteselsil kefil F. Santer ile ilgili temyiz itirazlarına gelince; HGK’nun 14.10.1972 tarih ve 219/841 sayılı kararında da benimsendiği üzere İİK’nun 4b. maddesi asıl borçlular için sevk edilmiştir. Alacağı rehinle temin edilen bir ...