Davanın, banka tarafından haksız olarak tahsil edilen masrafların iadesine ilişkin olduğu, dava konusu yapılan kredilerin ikisi ihtiyaç kredisi olup diğerinin ise yatırım amaçlı iş yeri kredisi niteliğinde olduğu, ticari nitelikteki bu kredi yönünden taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu tarih itibarıyla yürürlükte olan 4077 sayılı yasa kapsamında kalan bir ilişkinin mevcut olmadığı ve Tüketici Mahkemesinde dava açılamayacağı, uyuşmazlığın çözümünün genel mahkemelerin görevi içerisinde kaldığı anlaşıldığından, bu kredi yönünden tefrik kararı verilerek davaya tüketici kredileri yönünden devam edilmesi gerekirken, mahkemece, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
Dava ...
Aynı doğrultuda