Davacının, murisi olan eşinin terekesinde bulunan aile konutu üzerinde miras hakkına mahsuben kendisine oturma hakkı tanınmasını talep ettiği- Oturma hakkının, intifa hakkının özel bir türü olduğu, hak sahibine bir binadan veya onun bir bölümünden konut olarak yararlanma yetkisi verdiği, bu hakkın başkasına devredilemeyeceği ve hak sahibinin mirasçılarına da geçmeyeceği- Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, intifa hakkına ilişkin hükümlerin oturma hakkına da uygulanacağı- İntifa hakkının gerçek kişilerde hak sahibinin ölümü ile sona ereceği- TMK'nın 652. maddesi gereğince, eşlerden birinin ölümü halinde, tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebileceği- Haklı sebepler varsa, sağ eşin veya murisin diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına da karar verilebileceği- Kanun, aile konutu ve ev eşyası üzerinde, sağ eşe mülkiyet veya bunun yerine intifa ya da oturma hakkının, miras hakkına mahsuben tanınabileceğini hükme bağladığına göre özgüleme, ister mülkiyet hakkı, isterse bunun yerine intifa veya oturma hakkı tanınması şeklinde olsun, karşılıksız olmayıp "miras hakkına mahsuben" olacağı-
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.01.2012 gününde verilen dilekçe ile aile konutu üzerinde sağ eşe intifa hakkı tanınması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmes ...
İlgili bağlantılar