Davaların kısa zamanda sonuçlandırılmasının, adaletin bir an önce tecellisi için taraflarca veya mahkemelerce yapılması gereken bir kısım adli işlemlerin sürelere bağlandığı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunumuzda sürelerin, kanun tarafında tayin edilen ve hakimin tayin ettiği süreler olmak üzere ikiye ayrıldığı, kanuni sürelerin açıkça belirtilen ayrıcalıklar dışında kesin olduğu, hakimin, bu süreleri azaltıp, çoğaltamayacağı, buna karşın; hakimin belirlediği ilk sürenin kural olarak kesin olmadığı, hakimin tayin ettiği süreyi henüz dolmadan önce azaltıp çoğaltabileceği gibi, süre geçtikten sonrada tarafın isteği üzerine yeni bir süre tanıma yoluna da gidebileceği, eş söyleyişle, hakim verdiği sürenin kesin olduğunu açıkça belirtmemişse, bu süreyi geçirmiş olan tarafın yeni bir süre verilmesini isteyebileceği, hakimin o tarafa ikinci bir süre vermek zorunda olacağı, hakimin vereceği bu ikinci sürenin, kararda kesin olduğu bildirilmemiş olsa bile kanundan dolayı kesin olacağı, ayrıca hak
Taraflar arasındaki “boşanma” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Yerköy Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 10.04.2002 gün ve 2001/338 E-2002/196 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, ...
İlgili bağlantılar