Mağdur memurdan sadır olan keyfi hareket veya memuriyet hududunu tecavüz şeklindeki haksız hareketlerin mutlaka suç failinin şahsına karşı vukuu şart olmayıp; bu haksız hareketlerin başkasına karşı ikaı halinde dahi suç faili üzerinde elem ve buhran doğurabileceğinde şüphe bulunmaması itibariyle, suçu bu teessür ve elemin tesiri altında ve haksız hareket sırasında işlediği sübut bulan üçüncü şahsın dahi bu maddede yazılı indirici hükümlerden faydalandırılmasının gerekeceği-

DAVA : Türk Ceza Kanunu`nun 272 nci maddesi hükmünün uygulanmasında mağdur memurdan sadır olan keyfi ve haksız hareketlerin suçtan bilfiil mutazarrır olan şahsa karşı yapılmış olmasının şart olup olmadığı veya bu haksız muameleden müteessiren suç işl ...