"Alacaklıyı zarara uğratmak için mevcudu eksiltme” suçunun soruşturma ve kovuşturmasının şikayet şartına bağlı olduğu, şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak olan şikayetin henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve usulüne uygun bir şikayet konumuna getirmeyeceği-
Şikayete konu aracın kimin ihbarı ile nasıl bulunduğunun ve otoparka çekilerek yediemine ne şekilde teslim edildiğinin ve sanığın teslim tutanağı getirtilerek araçtaki parçaların sökülmesi fiilinden sorumluluğunun tartışıldıktan sonra hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekeceği-
“Alacaklıyı Zarara Uğratmak Kastıyla Mevcudu Eksiltmek” suçunun oluşması için haciz yoluyla takibe girişilmesi gerektiği-
Şikayetçi vekilinin İİK'nın 347. maddesinde düzenlenen süreler geçtikten sonra şikayette bulunması nedeniyle, bu eylem yönünden şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi gerektiği- Şikayete konu şirket stoklarındaki emtiaların yüksek bedellerle satılarak satış bedellerinin şirkete intikal ettirilmemesi hususu ile ilgili olarak, sanığın şirkette olan alacağının kaynağının ne olduğu tam olarak tespit edilmeden, emtiaların hangi tarihte satışının yapıldığı, elde edilen gelirin sanığın şahsi hesabına hangi tarihte intikal ettirildiği, bu sebeple şikayetin süresinde olup olmadığı tam olarak belirlenmeden ve bu konuda aldırılan bilirkişi raporunun da yetersiz olduğu gözetilmeden kararı verilmesinin hatalı olduğu-
Şikayet hakkının, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren 3 ay ve her halde fiilin işlenildiği tarihten itibaren 1 yıl geçmekle düşeceği- Somut olayda; fiillerin öğrenilme tarihlerinin 06.10.2016 tarihi olduğu, müştekinin 3 aylık süre geçtikten sonra 24.03.2017 tarihinde şikayetçi olması nedeniyle şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi gerektiği-
İİK.'nin 331'inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen alacaklıyı zarara uğratmak amacıyla mevcudu eksiltmek suçunun, suç tarihi itibariyle İİK.'nin 347. maddesinde belirlenen üç aylık ve bir yıllık şikayet sürelerine tabi olduğu- Sanıklar hakkında şikayetçi vekilinin 3 aylık süre geçtikten sonra şikayetçi olması nedeniyle açılan davada şikayetin süresinde yapılmamış olması nedeniyle İİK.'nin 347 inci maddesi gereğince müştekinin şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediği-
Sanık hakkında İİK 331. maddesine aykırılıktan hüküm kurulması, anılan Kanun maddesine aykırılığın ise altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ve bin güne adli para cezası olması karşısında; TCK'nın 61. maddesi uyarınca, suçun Kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesi ve adli para cezasına hükmedilmesi gerekirken üç ay hapis cezasının paraya çevrilmesi suretiyle ceza tayininde hataya düşüldüğü-
Şikayetçi tarafından (şirket yetkilisi sanıkların …… isimli markayı alacaklılarına zarar vermek kastıyla üçüncü kişi …… A.Ş.’ye muvazaalı olarak devrettikleri)nin iddia edilmesi karşısında devrim muvazaalı olup olmadığı, devir konusunda ortaklar kurulunca karar alınıp alınmadığı, hangi sanıkların bu karara iştirak ettiği ve devre rağmen halen bu markayı kullanıp kullanmadıkları hususlarının araştırılıp, sonucuna göre hukuki durumun takdir edilmesi gerekeceği-
İİK.'nun 331. maddesinde düzenlenmiş olan suç konusunda icra ceza mahkemesinin görevli olduğu-
Borçlu şirketin alacaklılarını zarara uğratmak için mevcudunu eksiltmek amacıyla mallarını başka şirkete devrettiği iddiası nedeniyle, her iki şirkete ait kayıtların uzman bilirkişilerce karşılaştırmalı olarak incelenmesi gerekeceği ve borçlu şirketin mal varlığının büyük bir bölümünün icra marifetiyle satıldığı savunması nedeniyle de ilgili icra dosyasının da getirtilip incelenmesi gerekeceği–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.