Ayıplı mal davası-
Bir işlemin tüketici hukukuna tabi sayılabilmesi için tüketicinin ticari veya mesleki amaçla hareket etmemesi şart olduğu- "Kaldıraçlı alım satım alım işlemleri çerçeve sözleşmesinin" feshi ile uğranılan zararın tazminine ilişkin davada taraflar arasındaki işlemin tüketici işlemi olmayıp, yatırım amaçlı ticari iş olduğu ve bu haliyle uyuşmazlığın çözümünde 6502 sayılı Kanun kapsamına girmediği, 'Asliye Ticaret Mahkemelerinin' görevli olduğu-
Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olmasının tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmediği; bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için, taraflardan birinin tüketici olması gerektiği; davacı işçilik alacağının tahsili için davalı avukata vekalet vermiş olup, işin özü itibariyle mesleki faaliyet kapsamında olduğundan, 6502 sayılı yasada tanımlanan tüketici sıfatını taşımadığı; vekalet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların 6502 sayılı yasa kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşımasının gerektiği; taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kaldığına göre davaya bakma hususunda genel mahkemelerin görevli olduğu; dava konusu uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında bulunmadığından, mahkemenin işin esasına girerek hasıl olacak sonuca uygun karar vermesinin gerekeceği-
TKHK. mad. 49/1’e göre finansal hizmetlerin, her türlü banka hizmeti, kredi, sigorta, bireysel emeklilik, yatırım ve ödeme ile ilgili hizmetleri ifade ettiği; finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmenin ise, finansal hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, sağlayıcı ile tüketici arasında uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle kurulan sözleşmeler olduğu; , taraflar arasındaki ilişkinin, tüketici işlemi kapsamında kaldığı ve bu ilişkiden kaynaklanan uyuşmazlıklarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu-
Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olmasının tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesinin gerekmeyeceği; bir hukuki işlemin, 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici, diğer tarafın ise satıcı, sağlayıcı ya da müteşebbis olmasının gerektiği- Davacının iş mahkemesindeki işe iade davasında, tüketici olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığından, taraflar arasındaki vekalet ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığının kabulünün mümkün olmadığı-Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği ve görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olamayacağı; mahkemece, işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken tüketici mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesinin isabetli olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.
- kayıt gösteriliyor