Harçlar Kanunu. mad. 23 uyarınca vazgeçme halinde vazgeçilen miktara ait tahsil harcının yarısının alınması gerektiği- Ancak haczedilen mal satılıp paraya çevrildikten sonra vazgeçilirse tahsil harcının tam olarak alınacağı- Haciz konan icra takip dosyasına ilişkin tahsil harcının İİK’nun 28. maddesine göre alacağın ödenmesi sırasında haciz konan o dosyadan tahsil edilebileceği ve bu haciz sebebi ile tahsil harcının haciz uygulanan şikayete konu icra dosyasından kesilmesine yasal olarak imkan olmadığı-
Tahsilatın yapıldığı Milli Eğitim Müdürlüğü (bağlı bulunduğu Milli Eğitim Bakanlığı) genel bütçeye dahil idareler arasında yer alıp harçtan muaf olduğundan, ödenen tahsil harcının iadesi yönünde hüküm oluşturulması gerekirken, şikayetin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
İcra dairesince yapılan ihalelerde tellallık harcının sorumlusunun ihalede malı satılan borçlu olduğu, bu harç her ne kadar borçluya ait ise de, onun adına bu harcı yatıran alıcının, daha sonra herhangi bir hükme gerek olmaksızın bu parayı borçludan geri alabileceği- Bankaların her türlü alacaklarının tahsili için yaptıkları icra takibi nedeniyle yapılan ihale sonucunda taşınmazı alacaklarına mahsuben almaları halinde, ihale işleminin damga vergisinden müstesna olduğu gibi bu ihalenin KDV uygulamasından da muaf olduğu- Bu ihalede alacaklı bankaya ödenen paradan tahsil harcı kesilemeyeceği gibi, alacağına mahsuben alacaklı bankaya ihalenin yapılması halinde, satış bedeli üzerinden icra dairesine tahsil harcının ödenmesinin istenemeyeceği–
Aile Mahkemesi ilamında "tedbir nafakasının, kararın kesinleşme tarihine kadar devamına hükmolunmuş olup, bu ilamın 19.03.2009 tarihinde kesinleştiği ve alacaklının, icra müdürlüğüne müracaatla, "dosya alacağının tamamını 25.01.2008 tarihinde haricen aldığına, bir alacağının kalmadığına" dair beyanının, bu tarihe kadar olan alacaklarını aldığı anlamına geldiği anlaşıldığından, ilamın kesinleşme tarihi olan 19.03.2009 tarihine kadar olan alacaklarını da aldığına dair açık bir beyan bulunmaması ve bu beyan üzerine icra müdürlüğünün aynı tarihli kararı ile talep gereğince birikmiş toplam nafaka olan 4.822,80.TL üzerinden tahsil harcı alınması ve haciz miktarının Şubat 2008 ayı itibariyle belirlenmesi bunu gösterdiği-
İhtiyati haciz kapsamında, ihtiyati hacizlerin fekki ve teminat mektubunun iadesi talebi nedeniyle tahsil harcının alınmasının mümkün olmadığı- İcra takibine başlanmış ise de henüz icra takibi kesinleşmemiş olup, ihtiyati haciz icra-i hacze dönüşmediğinden, ihtiyati hacizlerin fekki ve teminat mektubunun iadesi sırasında tahsil harcı alınamayacağı-
TC. Ziraat Bankası’nın harçlar kanunu mad. 28 uyarınca; başvurma harcı, peşin harç ve vekalet suret harcından muaf olduğu, bu muafiyetin tahsil harcını da kapsamadığı
Kurumların aktifinde en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışının (ihalesinin) KDV den istisna olduğu, bu satışların müzayede suretiyle gerçekleşmesinin belirtilen duruma etkisinin olmadığı (3065 s. K. mad. 17), şirketlerin de kurum kavramının içinde yer aldığı- İcra müdürünün tapu harçları konusunda karar verme yetkisinin olmadığı-
Mahkemece, istemin reddine dair verilen kararın hüküm kısmının, HMK. mad. 297 kapsamında yasal gerekçeyi içermediği anlaşıldığından, kararın bozulması gerektiği-
Davalı tarafça, yapılan işler kapsamında avans ödemeleri yapıldığı iddia edilmiş ve taraflar arasındaki sözleşmelerle bu husus teyid edilmesine rağmen belirlenen ücretten avans ödemelerinin sonuç ödemeden mahsup edilmemesinin hatalı olduğu-
Taahhüt tutanağında son taksit tarihi olan 30/3/2009 tarihinde ödenecek miktar belirtilmeyerek, "kalan kısım" şeklinde yazılmış ise de ; 15/2/2008 tarihli taahhüt tutanağı dikkatlice incelendiğinde, borçlu ; asıl alacak, tahsil harcı, işlemiş faiz, komisyon v.s. gibi masraflar ayrı ayrı gösterilmek suretiyle toplam borcun 23.075,60 TL olduğunu kabul ettiği ve bu miktar üzerinden ödeme taahhüdünde bulunduğu, işlemiş faiz ile somaki faizin ayrı ayrı belirtildiği, kaldı ki, şikâyete konu taahhüdün düzenlendiği Azdavay İcra Müdürlüğüne yazılan 1/2/2008 tarihli talimat yazısında da borç miktarının 22.869,82 TL olarak gösterildiği dikkate alındığında, taahhüt tutanağındaki borç miktarının hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ve bu miktar nazara alınarak icap ve kabulde bulunulduğunun kabulünün zorunlu olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.