Kasko sigorta poliçesi ile davalıya sigortalı araçta oluşan hasar bedelinin sigortacıdan tahsili istemine ilişkin davada araç hasarı konularında hesap yapmaya ehil, İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurum ve kuruluşlardan seçilecek hasar konularında uzman bilirkişi (makina mühendisi) veya bilirkişi heyetinden tüm dosya kapsamına göre; davacı traktörünün ön kısmının suya ilk gömülmesi anında oluşan hasarlar ile, traktör motorunun suyla teması nedeniyle durmasından sonra yeniden çalıştırılmaya zorlanması sonucu motor iç kısımlarında oluşan hasarların neler olduğu, bu hasarların onarımı için gerekli parça ve işçilik fiyatlarının miktarı hususlarında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
D.cilik İhtisas Mahkemesi kurulmayan yerlerde deniz ticaret hukukunun uygulama alanına giren davalara bakmakla görevlendirilen 1 numaralı ticaret mahkemesinin, görevlendirilme tarihinden önce açılmış bulunan davalara bakması ve aynı yerde bulunan diğer Asliye Ticaret Mahkemelerinde açılmış davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya, görevsizlik ya da gönderme kararıyla 1 numaralı ticaret mahkemesine gönderilmesinin yasal olarak mümkün olmadığı-
"Mesleki sorumluluk sigortası" sözleşmesinden kaynaklanan "tazminat" istemine ilişkin davada, davacının davalıya başvurusunda ve mahkemeye sunulan beyan dilekçesinde SGK tarafından tahakkuk ettirilen cezaya ilişkin belgelerin poliçe tanzim tarihinden önce davacı tarafından SGK’ya sunulduğunun kabul edilmesi karşısında; "SGK ile yapılan yazışmalar" hakkında araştırma yapılması gerekli olur mu?
İşyeri sigorta poliçesi gereği kısmi olarak açılan tazminat davasında, mahkemece, sigortacı tarafından "sigorta bedelini almak amacıyla dolandırıcılık ve bu amaçla suç uydurma" iddiası ile yapılan şikayet üzerine başlatılan soruşturma/kovuşturma dosyasının, bekletici mesele yapılması karşısında, sigortalı-sanığın kesinleşen ceza dosyasından beraat ettiği, bunun üzerine, mahkeme tarafından alınan bilirkişi raporları mukabilinde sigortalı tarafından ıslahla talep miktarının artırıldığı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sigortacının ıslah edilen miktar bakımından rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği yönündeki iddiasının; ceza davasının kesinleşme tarihi ve ıslah edilen miktarın zamanaşımına uğramasına neden olan diğer durumların sigortalıya atfedilebilecek bir kusurdan doğmadığı, sigortalının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak açtığı kısmi davada zararın belirlenmesine ilişkin ilk bilirkişi rapor tarihinden ve ceza davasının kesinleşip zararın teminat dışı kalmasına yol açacak bir durumun bulunmadığının sabit hale geldiği tarihten sonra, zamanaşımı süresi içinde ıslah yaptığı dikkate alınarak, ıslah edilen bölüm için değerlendirme yapılıp hüküm tesisinin gerektiği-
Sigortacının temsilcisi olan acentenin rizikonun gerçekleştiğini bilmesi sözleşmenin geçersizliği için yeterli olacağından ayrıca sigortacının bilgisinin aranmayacağı- Sözleşme tarihinden önce rizikonun gerçekleştiği ve bu hususun sigorta ettiren ve sigortacı (sigorta acentesi) tarafından bilindiği gözetildiğinde taraflar arasındaki sözleşme hükümsüz olduğunda davacının tazminat talebinde bulunamayacağı-
İşyeri sigorta sözleşmesine dayalı tazminat istemi-
Sigorta menfaatinin gruplandırıldığı sigortalarda, her bir grup sigorta sözleşmesinin özel bir kısmını teşkil ettiğinden, her bir grubun ikame değerinin ayrı ayrı tesbit edileceği ve her bir grup için tesbit edilen sigorta bedelinin münhasıran o gruba ilişkin olacağı, dolayısıyla menfaat değerinin altında (eksik sigorta) sigortanın varlığının tespiti bakımından her bir grubun bağımsız olarak ele alınacağı, buna göre her bir grup için o grubun toplam sigorta değeri ile o grup için belirlenmiş sigorta bedeli karşılaştırılarak eksik sigortanın varlığının tesbit edileceği-
Ticari olarak birleşen iki bankanın kurdukları, çalışanlarının sosyal güvenliklerini yerine getiren vakıfların da birleşmelerinin kaçınılmaz olacağı, bu vakıfların birleşmelerine ilişkin olarak genel kurallarının aldıkları kararların Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca onayının sağlanması ve bu kararların vakıf senedinde değişiklik şeklinde noterde resmi düzenleme haline getirilmesi gerekeceği–
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.
- kayıt gösteriliyor