İİK.nun 278 vd. maddelerinde iptâl edilebilecek bütün tasarrufların sınırlı olarak sayılmamış olduğu, kanunda iptâle tabi bazı tasarruflar içinde genel bir tanımlama yapılarak hangi tasarrufların iptâle tabi olduğu hususunun tayin ve takdirinin hakime bırakılmış olduğu–
Yetki itirazı, "hadise" şeklinde inceleneceğinden, mahkemece dosyaya sunulan taraflar arasında düzenlendiği iddia edilen bakiye borç mutabakat belge örneği değerlendirilerek yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Davalı vekilinin, davacının sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmediğini, tüm yılın taşıma ücretlerini velilerden almasına rağmen dönemin ortasında taşıma işini bıraktığını ve aldığı ücretleri iade etmediğini, ayrıca müvekkiline ödemesi gereken ücretleri de ödemediğini, önceki dönemden kaynaklanan ve 26.06.2012 tarihli borç mutabakat metninde yer alan borçlarının bulunduğunu savunarak dava konusu çekin bedelsiz olmadığını ileri sürdüğü; bu durumda mahkemece tüm dosya kapsamı gözetilerek gerekirse uzman bilirkişi heyetinden rapor alınarak dava konusu çekin düzenlenme tarihi itibariyle; teminat edilen hususun gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise davalının davacıdan temel alacağının bulunup bulunmadığı tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Borç mutabakat yazısı vs. belgeler kapsamında ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu-
Keşidecesi tarafından keşide edilerek tedavüle konulan bir çekin sonradan tedavülden alınarak çekin muhatap bankasına çek sorumluluğunu kaldırmak için iade eden keşidecinin bu çeki bedelini ödeyerek tedavülden çektiği hususunun bir karine olduğu- Davalının kendisine keşide edilmiş ve cirosu ile davacıya verdiği anlaşılan bu çekin ödendiğinin karine kabul edilmesi, bu karinenin aksinin ispatı için davacıya delil sunma fırsatı verilmesi, davacının karinenin aksini ispat edememesi halinde bu çek bedelinin de davalının borcundan düşülerek karar verilmesi gerektiği-
Faturaya konu alacağın davacı şirket tarafından verilen hangi tarihli hizmetlere ilişkin olduğunun ve bu hizmetlerin gereği gibi yerine getirilip getirilmediğinin tereddüde mahal vermeyecek şekilde davacı yanca ispat edilmesi gerektiği ve bu durumda, mahkemece konusunda uzman bilirkişi heyetinden yeni bir rapor alınıp, gerekirse davacı yanın delil listesinde bulunan yemin delili hatırlatılarak oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, davacı vekilinin dilekçesindeki tefrik ve vazgeçme talepleri dikkate alınıp, gereği yapıldıktan sonra menfi tespit, istirdat ve işyeri teslimi istemleri yönünden dosya kapsamına göre karar verilmesi gerekirken, tüm talepler yönünden yetkisizlik kararı verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davacının (09.03.2006 tarihli) birinci sözleşmenin olan (10.07.2006 tarihli) protokol ve (26.11.2008 tarihli) ikinci sözleşmeyle sahip olduğu haklara rağmen taraflar arasında yapılan sonraki hesap mutabakatlarının tümünde, davalı şirketten alacaklı değil, davalı şirkete bir miktar borçlu olduğunu kabul etmiş ve yine 3 adet çeki davalıya keşide etmiş olduğundan, davacının birinci sözleşmenin ek protokolü ve ikinci sözleşme ile hakkı olan prim alacaklarından rızaen feragat ettiği veya bu alacaklarını tahsil ettiği, diğer bir deyişle borç mutabakat tarihleri itibariyle davalıyı ibra etmiş olduğu-
HMK'nun 26/1. maddesinde "Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir". hükmünün yer alıdı; mahkemece, bu madde hükmüne aykırı olarak davacının talebine uygun olarak sadece asıl alacak yönünden karar verilmesi gerekirken talebi aşılarak faize de hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Limited ortaklığın borcundan dolayı ortakların doğrudan doğruya takip edilemeyeceği–
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.