Davacının tesbitini istediği çalışmaların bir kısmının 10.08.1983-01.11.1985 ve 15.11.1985-01.01.1988 tarihleri arasında geçtiği Mahkemeye 25.07.2001 tarihinde başvurduğu; bu döneme ilişkin hizmetin geçtiği yılın sonu olan, 15.11.1985 ve 31.12.1988 tarihinden dava tarihine kadar hak düşürücü sürenin fazlasıyla geçtiği anlaşıldığından davacının aynı işyerinde bu tarihten sonra çalışmasını sürdürmesinin veya hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının, hak düşürücü sürenin işlemesine engel olamayacağı ve hak düşürücü sürenin kesilmesi ve durmasının mümkün bulunmadığı-
6183 sayılı Kanunun 24 – 30. maddelerinin uygulanmasından kaynaklanan tasarrufun iptali istemine ilişkin davada görevli yargı yerinin genel mahkemeler olduğu-
Davalıların birden fazla olması halinde iş mahkemesinin yetkisi belirlenirken HMK. mad. 7 uyarınca ortak yetkili mahkemenin dikkate alınmayacağı-
''İşyerinde ağır ve tehlikeli bir işin yürütüldüğü, dikiş makinesinin terk edilmesinin durumu kazalara açık hale getireceği, davacının hem bu eylemi, hem de işveren vekili tarafından yapılan görevine dönmesi yolundaki çağrıya uymayarak tartışma yaşanmasına neden olması'' şeklindeki davranışları işyerindeki huzuru bozucu nitelikte olduğundan, akdin davalı işverence feshedildiği ve bu feshin geçerli nedene dayandığı kesinleşmiş yargı kararı ile sabit olup bu kararın işçilik alacağına dair davaya bakmakta olan mahkemeyi bağlayacağı- ''Geçerli nedenle iş akdinin işverence feshedilmiş olması karşısında davacının kıdem ve ihbar tazminatına dair taleplerinin kabulü yerine yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi hatalıdır.” gerekçesi ile verilen bozma kararının usul ve yasaya uygun olması ve yerleşik uygulamanın da bu yönde bulunmasına göre direnme kararının yerinde olmadığı-
Hizmet tespiti ve işçilik alacakları davasında; davaya konu istemlerin yasal dayanaklarının ve buna bağlı olarak yapılacak inceleme ve araştırma yöntemlerinin farklılığı, temel ilişkinin kanıtlanmasında izlenecek usul gibi bir takım farklı olgular nedeniyle, yargılamanın daha iyi ve süratli bir şekilde yürütülebilmesi için hizmet tespiti ve işçilik alacaklarına ilişkin davaların ayrı ayrı yürütülmesi gerekeceği-
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir...
İşçinin sigorta primlerinin hiç yatırılmaması veya eksik bildirilmesi işçinin sosyal güvenlik hakkını ilgilendiren bir durum olsa da sigorta primlerinin hiç yatırılmaması, eksik yatırılması veya düşük ücretten yatırılması hallerinde de işçinin haklı fesih imkanı olduğu- İş müfettişi tarafından düzenlenen tutanağın işveren vekilinin beyanına göre düzenlenmiş olduğu, sadece müfettiş ile işveren vekilinin imzasını taşıdığı, böyle bir tutanağın işveren lehine yazılı bir delil olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı-
Tedbir isteminin gerekçesiz reddinin yasaya aykırı olduğu-
İtirazın iptali istemi-
İş sözleşmesini fesheden iş sahibi; yönetim yetkisi kapsamındaki bu hakkını kullanırken keyfi davranmaması gerekeceği, işletmesel kararı alırken dürüst olması gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.