Tasarrufun iptali- Alacağın gerçekliği- Senede dayalı icra takibi- Nam-ı müstear iddiası-
"Borç para vermesi üzerine adına senet düzenlendiğini" ileri süren davacı-alacaklı ile davalı-borçlu arasında bu senedin düzenlenmesi haricinde borcunun doğduğuna ilişkin usulüne uygun olarak bir delil gösterilmediği- 120.000,00 TL'nin elden teslim edilmiş olmasının ve davacının alacağının tahsili amacı ile 2 yıl beklemesinin hayatın olağan akışına olmaması karşısında, davacının, 'alacağının gerçek bir alacak olduğunu' usulünce kanıtlayamamış olduğu ve bu durumda mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği- "Davalı-borçlunun nam-ı müstear şekilde dava konusu taşınmazı davalı imam nikahlı eşine tescil ettirdiği" iddia edilmişse de, bu taşınmazın davalıların miras bırakanı tarafından satın alındığının resmi senetten anlaşıldığı, davalı tarafından dava dışı eşine yönelik olarak açılan boşanma dava dosyası incelendiğinde, taşınmazın satın alınma tarihine göre, davalının namı müstear olarak davacı alacaklıdan mal kaçırma kastı ile taşınmazı adına yapmış olmasının mümkün olmadığı-
"...I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı borçlu ... ... aleyhine takip başlatıldığını, takibin sonuçsuz kaldığını, dava konusu taşınmazın borçluya ait olmasına rağmen imam nikahlı eşi ... adına yazdırdığını belirterek; bu tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... mirasçıları vekili cevap dilekçelerinde; dava konusu evin muris ...'nın birikimleri ve yakınlarının yardımı ile 2014 yılında alındığını, o tarihte borçlunun henüz eşinden boşanmadığını ve Sabah ile tanışmadıklarını, davalıların 2015 yılında tanıştıklarını ve 2015 yılından itibaren birlikte yaşadıklarını beyan ederek davanın reddini istemişlerdir.
2. Davalı borçlu, 2012 yılından itibaren resmi nikahlı eşinden ayrı yaşadığını, bu sırada ... ile tanışarak nişanlandıklarını evi kendisinin satın aldığını, 40.000 TL peşin ödeme yaptığını, 50.000 TL kredi çektiğini belirterek davanın kabulünü istemiştir...."
Devamı için lütfen tıklayın…