Hizmet tespiti davası- Hizmet akdinin unsurları- Sigortalı niteliğini kazanmanın koşulları-

Davacının İş-Kur görevlendirmesi üzerine İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile imzaladığı belirli süreli hizmet sözleşmesi kapsamında 3,5 ay süre ile Anadolu Sağlık Meslek Lisesinde okul ve çevresinin temizliği işini yaptığı, sonrasında yine İş-Kur bünyesinde toplum yararına çalışma projesi kapsamında 2,5 ay süreli okul ve çevre temizliği işi için yeni bir belirli süreli hizmet sözleşmesi ile görevlendirilmesinin İlköğretim Okuluna yapıldığı ancak rahatsızlığı sebebiyle görevlendirilmesinin sona erdirilmesini talep etmesi üzerine yerine başkasının görevlendirildiği- Tanık beyanlarına göre davacının Anadolu Sağlık Meslek Lisesindeki çalışmasının sona ermesinden sonra okulda görevli öğretmen ve çalışanlara köy ürünleri ve kendi evinde yapıp getirdiği yemekleri satarak kazanç sağladığı, okulun hizmetlilerinden gelen şikayet üzerine yemek yenilen alanların ve yemek artıklarının temizlemesi hususunda davacının personel görev dağılım çizelgesinde adına yer verildiği- Davacının yaptığı bu işler sırasında okula gelen damacana suları almasının hayatın olağan akışına uygun olduğu, ayrıca okul müdürlüğünce tutulduğu belirtilen defterde "okulun temizliği" şeklinde ifadelerle yapılan ödemelerin hizmet sözleşmesi gereği ödenen ücret olarak kabulüne olanak bulunmadığı ve bu hâli ile davacının kendi nam ve hesabına bağımsız çalıştığı, hizmet sözleşmesinin unsurlarının somut olayda oluşmadığı ve davanın reddi gerektiği- "Davacının Anadolu Sağlık Meslek Lisesinde iş sözleşmesine bağlı çalışmasının sona ermesinden sonra da aynı şekilde çalışmaya devam ettiği, işyerinde öğretmenlere yemek getirip satmasının aradaki iş ilişkisinin niteliğini değiştirmediği, dosyadaki tanık anlatımları, yardımcı personel listesinde davacının adının bulunması, görev dağılım çizelgesinde görevinin belirlenmesi, ziyaretçi defterinde bir çok yerde davacının adının yanında temizlik görevlisi açıklamasının bulunması dikkate alındığında davacının hizmet sözleşmesi kapsamında çalıştığının sabit olduğu" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-

"...Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacının 16.01.2010 – 01.11.2013 tarihleri arasında hizmet akdiyle Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak çalıştığının kabulüne karar verilen eldeki davada, davacının 01.10.2009-15.01.2010 tarihleri arasında Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ... Anadolu Sağlık Meslek Lisesinde Kuruma bildirim yapılarak hizmet akdi ile çalışmasından sonra aynı okulda geçen çalışmalarında okul ile arasında kurulan hukuki ilişkide hizmet akdinin unsurlarının oluşup oluşmadığı, buradan varılacak sonuca göre davanın reddinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

D. Gerekçe

1. İlgili Hukuk

1. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun (5510 sayılı Kanun) 4. ve 86/9. maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 8. maddesi.

3. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 393. maddesi.

2. Değerlendirme

1. Uyuşmazlığın çözümünde uygulanması gereken 5510 sayılı Kanun'un 4/1-a maddesi kapsamında sigortalı niteliğini kazanmanın koşulları başlıca üç başlık altında toplanmaktadır.

2. Bunlar: a) Çalışma ilişkisinin kural olarak hizmet sözleşmesine dayanması, b) işin işverene ait işyerinde ya da işyerinden sayılan yerlerde iş organizasyonu içerisinde yapılması, c) çalışanın 5510 sayılı Kanun’un 6. maddesinde belirtilen istisnalardan olmaması şeklinde sıralanabilir. Sigortalı olabilmek için bu koşulların bir arada bulunması zorunludur..."

Devamı için tıklayınız…