"...Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, alacaklı vekili icra mahkemesine başvurarak, borca itiraz kararının kesinleşmediğinden bahisle satış talebinin reddine dair icra müdürlüğü kararının iptali ile menkullerin satılarak paraya çevrilmesini talep etmiş, mahkemece, borca itiraz hakkında verilen karar kesinleşmediğinden İİK.nun 364/3. maddesi gereğince şikayetin reddine karar verilmiştir.
İİK'nun 169. maddesi uyarınca; "Borçlu, 168 inci maddenin 5 numaralı bendine göre borca karşı yapacağı itirazını bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir. Bu itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz." Ancak bununla birlikte aynı Kanun'un geçici 7. maddesi delaletiyle 5311 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önce hali ile 169/a son maddesi ile de "İtirazın reddi kararının temyizi hiçbir icra muamelesini durdurmaz. Şu kadar ki, borçlu 33 üncü maddenin üçüncü fıkrasına göre teminat gösterirse icra durur" hükmü öngörülmüştür.
Diğer yandan İİK'nun 364/3. maddesinde; "Temyiz, satıştan başka icra muamelelerini durdurmaz" hükmü öngörülmüşse de, İİK'nun 169/a son maddesi hükmü, kambiyo yolu ile takiplerde itirazın reddi kararının temyizi için özel bir düzenleme getirdiğinden genel bir düzenleme olan İİK'nun 364/3. maddesi hükmü uygulanamaz. Somut olayda borçlu İİK.nun 169/a son fıkrası hükmüne göre itirazın reddi kararının temyizi sırasında teminat göstermediğinden, satış yapılmasına engel bir durum bulunmamaktadır. Mahkemece şikayetin kabulü ile satış kararının reddine dair icra memurluğu işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....