Adi ortaklık ilişkisi- Sebepsiz zenginleşme- İtirazın iptali davası- Aktif husumet ehliyeti-

Davacı şirket, ortaklığın borçlandığı çeklerin ödenmesi için aynı zamanda adi ortaklık yöneticisinin sahibi olduğu çek hesabı sahibi davalı Ltd. Şti.'ye para gönderdiğini, çekler vaktinde ödenmeyip karşılıksız çıkınca aleyhine yapılan icra takibi alacaklısına çek bedellerini tekrar ödemek zorunda kaldığını, hâl böyle olunca havaleyle gönderilen paraların yönetici ortak tarafından ortaklık iş ve eylemleri için değil şahsi harcamalar için kullanıldığını ve davalıların kendisi aleyhine haksız şekilde zenginleştiğini ileri sürerek ilamsız icra takibi başlatmış ve itiraz üzerine de itirazın iptali davası açmış olup, alacak iddiası, ortaklık hak ve borçlarıyla ilgili olmayıp taraflar arasındaki ilişkinin ileri sürülüş biçimine göre artık ortaklardan biri için şahsi alacak hâline gelmiş bir bedelin iadesi niteliğinde olduğundan, davacı olma sıfatının da ortaklığa değil alacak hakkının sahibi olan davacı şirkete ait olduğu-

"...

II. UYUŞMAZLIK

11. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davalı A. A.Ş. ile arasındaki adi ortaklık ilişkisi çerçevesinde ciro edilen çek bedellerinin ödenmesi için çeklerin hesap sahibi davalı A. A.Ş.'ye gönderdiği paranın bu amaçla kullanılmaması nedeniyle çek bedellerini tekrar ödemek zorunda kaldığını belirten davacının, davalıların sebepsiz zenginleştiği iddiasıyla çek bedellerinin iadesi yönünde başlattığı takibe vaki itirazın iptali davası yönünden aktif husumet ehliyetinin (davacı sıfatının) bulunduğunun kabul edilip edilemeyeceği, davanın adi ortaklık tarafından açılmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

III. GEREKÇE

12. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle adi ortaklık hakkındaki hükümlere değinilmesi faydalı olacaktır.

13. Adi ortaklık, belli bir amacı gerçekleştirmek isteyen kimselerin bir araya gelerek oluşturdukları, ayrı bir kişiliği bulunmayan, kuruluş ve işleyişlerinde sıkı şekil kurallarına tabi olmamaları ve basit bir yapıya sahip bulunmaları nedeniyle uygulamada sıkça karşılaşılan özel borç ilişkisi mahiyetindeki birlikteliklerdir.

14. Adi ortaklığın tanımı yürürlük tarihi itibariyle somut uyuşmazlıkta uygulanması gereken 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 620. maddesinde şu şekilde yapılmıştır:

“Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir.

Bir ortaklık, kanunla düzenlenmiş ortaklıkların ayırt edici niteliklerini taşımıyorsa, bu bölüm hükümlerine tabi adi ortaklık sayılır...."

Devamı için lütfen tıklayın…