"...Davacı, davalının sevk ve idaresindeki aracın, kendisine ait araca kusurlu olarak çarpması sonucu aracında maddi hasar meydana geldiğini belirterek 3.000,00 TL değer kaybının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı 03.06.2015 tarihli harçsız dilekçe ile 3.000,00 TL değer kaybı 620 TL mahkeme masrafı ve 845 TL onarım gideri olmak üzere toplam 4465 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; haksız davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 1.680,00 TL değer kaybı ve 845,00 TL onarım masrafı olmak üzere toplam 2.525,00 TL'nin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazla istemin reddine, karar verilmiş, hüküm davalı A... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranlarının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı A...lı'nın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan araç değer kaybı bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına göre, davacı tarafından ıslah dilekçesi verildiği ancak ıslah harcının yatırılmadığı görülmüştür. Mahkemece ortada usulüne uygun ıslah edilen bir dava olmamasına rağmen, sanki usulüne uygun şekilde harcı yatırılarak ıslah edilmiş bir dava varmış gibi ıslah edildiği belirtilen miktarlar üzerinden davanın yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3- Yargılama sırasında davacı dava dilekçesini ıslah ile dava dilekçesinde yer almayan onarım gideri isteminde bulunmuştur. Mahkeme, ıslah dilekçesi ile talep edilen bu miktarın da kabulüne karar vermiştir.
HMK.'nun 176.(HUMK 83.) ve devam maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah müessesesi, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya istem sonucunun değiştirebilmesi imkanı sağlamaktadır. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Bu hale göre yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir talepte bulunma olanağı bulunmamaktadır. Davacı isterse dava dilekçesini tamamen ıslah ederek dava konusunu değiştirebilirse de, yeni dava konusu önceki dava konusunun yerine geçer ve yine tek bir dava söz konusu olur. Islahta dava konusu olmayan bir istemin dava kapsamına alınması mümkün değildir.
Somut olayda, dava değer kaybı talebi ile açılmış olup davacının dava dilekçesinde meydana gelen hasardan kaynaklanan onarım gideri nedeniyle tazminat talebi olmadığından ıslah dilekçesi ile dava konusu olmayan bir talebin dava kapsamına alınması mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle yazılı şekilde dava dilekçesi ile talep edilmeyen onarım bedeli hakkında da karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu nedenle "davacının ayrıca dava açma hakkı saklı kalmak üzere onarım giderine ilişkin ıslah isteminin reddine" şeklinde karar verilmesi gerekirken "davacının onarım gideri talebinin kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır.."
17. HD. 18.05.2016 T. E: 3095, K: 6039
Ayrınıı görüntülmek için tıklayın.