Davacı vekili, davacının P.. markalı ürünlerin Adapazarı Bölgesindeki tek satıcısı ve dağıtıcısı olduğunu, 13/08/2003 tarihindeki son mal sevkiyatından sonra davalının mal göndermeyi durdurduğunu, davacının ticari faaliyetine devam edememesi sebebiyle maddi kayba uğradığını, ayrıca ticari faaliyetini sürdürebilmek için yaptığı yatırımların atıl kaldığını ileri sürerek, kar kaybı nedeniyle 10.000 TL, atıl kalan yatırımlar nedeniyle 10.000 TL, kira kaybı nedeniyle 1.000 TL, 5.000 TL portföy tazminatı olmak üzere toplam 26.000 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı 03/10/2011 havale tarihli dilekçesi ile kar kaybı talebini 139.373 TL'ye, portföy tazminatı talebini 75.000 TL'ye çıkararak talep sonucunu 234.000 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin karşılıklı olarak sona erdirildiğini, davacının itirazi kayıt ileri sürmeksizin iade faturası düzenleyerek deposundaki sağlam durumda olan tüm malları iade ettiğini, davacının herhangi bir talepte bulunmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan delillere göre, dava sözleşmenin feshinden doğan zararın tazminine ilişkin olup, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 01/01/1999 tarihli sözleşme ile başladığını ve 13/08/2003 tarihine kadar devam ettiğini, bu tarihte yapılan son mal sevkiyatından sonra davalının mal göndermeyi durdurduğunu, davacı defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesine göre davacının 2003 yılı Temmuz ayında büyük miktarda mal iadesi yaptığı, iade edilen malların ayıplı olduğuna dair belge de bulunmadığı gözetildiğinde sözleşmenin karşılıklı rıza ile sona erdirildiğinin kabulü gerektiği, bu halde, davacının portföy tazminatı dışındaki tüm taleplerinin reddi gerektiği, son bilirkişi kurulundan aldırılan ikinci ek rapordaki hesaplamanın dosya kapsamına uygun, denetime elverişli olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, 45.681,51 TL portföy tazminatının reeskont faizi ile (5.000 TL'si dava tarihi olan 24/05/2004 'den bakiyesi ıslah tarihi olan 25/10/2011 tarihinden işleyecek reeskont faizi ile) davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin istemin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının portföy tazminatını dışındaki maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Türk Ticaret Kanunu'nun 122.maddesinin 5.fıkrasında hakkaniyete aykırı düşmedikçe tek satıcılık sözleşmesinin sona ermesi halinde bu maddede düzenlenen acentanın denkleştirme tazminatına ilişkin hükümlerin kıyasen uygulanacağı belirtilmektedir. Mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda bu yönde yapılmış sağlıklı bir değerlendirme ve hesaplama bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece yetersiz incelemeye dayanan bilirkişi raporuna göre karar vermesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
Mahkemece yapılacak iş konusunda uzman kişilerden oluşacak bir bilirkişi kuruluna dosya tevdi edilerek tarafların ticari kayıtları incelenip değerlendirilerek TTK'nın 122.maddesinde acentanın denkleştirme tazminatı (portföy tazminatı) koşullarının somut olayda oluşup oluşmadığı hususunun hakkaniyete de riayet edilerek değerlendirilmesinden sonra portföy tazminatı talep koşullarının oluşması halinde TTK madde 122/2'deki yöntemle davacının davalıya yaptığı ticaret kapsamında son 5 yılda elde ettiği karın ortalaması dikkate alınarak davalıdan talep edebileceği tazminat tutarını hesaplatmaktan ibarettir.
19. HD. 18.01.2018 T. E: 2016/1758, K: 127
Ayrıntılı görüntülemek için tıklayın.