Temliken tescil talebi (TMK 724)- İyiniyet- Davalı belediyenin davacıyı, meşru beklenti içine sokması-
TMK 724'e dayalı temliken tescil talebine ilişkin davada, öncelikle, iyiniyet ve bu iyiniyetin inşaatın başından beri mevcut olup olmadığı hususunun araştırılması gerektiği- Davaya konu inşaatın davalı belediyeden alınan ruhsata dayandığı, taşınmazın davacıya teslim edildiği ve davalının bu inşaata bir itirazının bulunmadığı uyuşmazlıkta, davacı söz konusu taşınmazı, davalının çıkarmış olduğu ihale suretiyle satın almış ve satım bedeli de davalı tarafından tahsil edilmiş olduğundan, davalı belediyenin davacıyı, "davaya konu taşınmazı sahiplendiği" hususunda inandırdığı, meşru beklenti içine soktuğu ve inşaatın yapılmasında açık rızasının bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği ve bu durumda davacının iyiniyetli olduğunun kabulüyle, TMK 724'deki diğer koşullarının mevcut olup olmadığının araştırılması gerektiği- "Davaya konu taşınmazın geçerli bir belediye meclis kararına dayanmaksızın encümen kararıyla ihale edildiği, açılan tapu iptali ve tescili davasında da yapılan ihalenin tapu devrine esas alınamayacağının kesin olarak karara bağlandığı, bu durumda davalı Belediyenin açık rızasının bulunduğundan bahsedilemeyeceği, takip eden süreçte davacının kira bedelini ödediği hususları dikkate alındığında, inşaatın başından beri iyiniyetin bulunduğu ve korunduğu hususunun ispatlanamadığı, iyiniyet olmadan TMK 724'deki diğer koşullarının araştırılmasına gerek bulunmadığı ve davanın reddine gerektiği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
"...II. UYUŞMAZLIK
11. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davalı Belediyeye ait taşınmaz üzerine yapı yapan davacının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 724 üncü maddesi gereğince temliken tescil talebinde bulunduğu somut olayda, TMK’nın anılan maddesinde belirtilen koşulların araştırılmasının gerekip gerekmediği, buradan varılacak sonuca göre davaya konu yerin kamu malı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
III. GEREKÇE
12. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle “kamu malı” kavramına kısaca değinmekte fayda vardır.
13. Türk Hukuk Lügatında “Kamu tüzel kişilerinin ellerinde bulunan taşınır ve taşınmaz mallardan kamu tarafından faydalanılanlar, bir kamu hizmeti ve faaliyetine tahsis edilen mallar ve sahipsiz mallar” (Türk Hukuk Kurumu, Türk Hukuk Lûgatı, Cilt I, Ankara, 2021, s. 642-643) şeklinde tanımlanan kamu malları, doğaları gereği ya da kadimden beri kamunun ortak kullanımına açık veya bir kamu hizmetinin görülmesine tahsis edilmiş olan veya bir kamu hizmetinin unsuru olan taşınmazlardır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16. maddesinde de kamu malları “kamunun ortak kullanılmasına veya bir kamu hizmetinin görülmesine ayrılan yerlerle devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan sahipsiz yerler” olarak tasnif edilmiştir..."
Devamı için tıklayınız…