Aynı davada İİK. 280 uyarınca tasarrufun iptali ve mal varlığı veya işletmenin devri bakımından eBK 179 hukuki sebeplerine dayanılması-

HUMK.un yürürlükte olduğu dönemde ticaret mahkemesince yazılı yargılama esasına göre görülüp sonuçlandırılan davada, davacı talepleri arasında terdit bulunmadığından ve davacı tarafın somut uyuşmazlığın niteliği gereği BK’nın 110, 179 ve 180. maddeleri kapsamındaki talepleri, İİK 280/3'deki iptal sebepleri bakımından da birlikte tartışılması gereken, yarışan talepler olup, taleplerden biri hakkında verilecek karar diğerini doğrudan etkileyeceğinden, davacının taleplerinin bütün olarak ele alınarak çözülmesi gerektiği, tasarrufun iptali dışındaki istemlerin tefrikine karar verilmesinin gerekmediği- İçerikleri itibariyle bir hakkın devrine ilişkin hükümler içermeyen sözleşmeler ile iptale tabi bir tasarruf işlemi yapıldığından söz edilemeyeceği- Karşılıklı borç vaatleri içeren borçlandırıcı işlemler hakkında tasarrufun iptali davası açılamayacağı- Davacı somut olarak taraflar arasında yapılan bir işlem iddia edilmediğinden icra iflas hukuku anlamında iptale konu edilebilecek bir devir ya da tasarruf işlemi bulunmadığı- Dava açıldıktan uzun bir süre sonra TMSF ile davalı arasında düzenlenen protokole göre iadesi kararlaştırılan mal varlıkları ile ilgili tasarrufun iptali talep edilmiş ise de; sözleşmedeki işlemlerde tasarrufun borçlular tarafından değil, ilgili mevzuatı uyarınca işlem yapan TMSF tarafından yapıldığı, borçlu ile ile davalı üçüncü kişi arasında iptali davasına konu edilebilecek bir tasarruf işleminin bulunmadığı- Menfi tespit davasına dayanak gösterilen sözleşmelerin tarafı olmayan şirketler yönünden tasarruf işlemine yönelik dava şartı da oluşmadığından, gerçek alacağın varlığının incelenmesine, dolayısıyla açılan menfi tespit davasının bekletici sorun yapılmasına gerek bulunmadığı-

50. Öte yandan tasarrufun iptali dışındaki taleplerin tefrik edilmesi gerektiği belirtilerek, bozma nedenine göre davacının diğer talepleri ve direnme kapsamı dışında kalan temyiz itirazları Özel Dairece şeklen incelenmemiş olduğundan, davacı vekilinin anılan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekmiştir.
 
IV. SONUÇ:

1- Yukarıda III-A bendinde açıklanan nedenlerle direnme kararının ONANMASINA oy birliği ile, 

2- Yukarıda III-B, C ve D bentlerinde açıklanan nedenlerle direnme kararı uygun olduğundan davacı vekilinin Özel Dairece şeklen incelenmeyen temyiz itirazları ile direnme konusu kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE oy çokluğuyla,
21.12.2022 tarihinde kesin olarak karar verildi. 

 

Devamı için tıklayınız…