Mahkemece icra dosyasında bulunan ve cevap dilekçesi ekinde sunulan vekaletnamede ahzu kabz yetkisinin bulunmadığı, takip konusu kararda, müteselsilen tahsil hususunda bir açıklık bulunmadığı, yasal şartlar gerçekleşmeden borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmiş, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
2577 sayılı İYUK'nun 28/2. maddesi; “Konusu belli bir miktar paranın ödenmesini gerektiren davalarda hükmedilen miktar ile her türlü davalarda hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri, davacının veya vekilinin davalı idareye yazılı şekilde bildireceği banka hesap numarasına, bu bildirim tarihinden itibaren, birinci fıkrada belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yatırılır. Birinci fıkrada belirtilen süreler içinde ödeme yapılmaması halinde, genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur.” hükmünü içerir. Anılan hükme göre idareye takipten önce başvuru yapılmış olması yeterlidir. İdare bildirilen hesaba ödeme ile borcundan kurtulacağından, idarenin ahzu kabz yetkisine ilişkin inceleme ve değerlendirme yapması gerekmemektedir. Bu nedenle borçlunun bu konuya ilişkin şikayeti yerinde değildir.
Ayrıca temyiz dilekçesine ekli tavzih kararı ile davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu yönünde karar verildiğinden, Mahkemece tavzih kararı değerlendirilerek sonuca gidilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
8. HD. 13.02.2017 T. E: 2015/1075, K: 1693
Tam metni için aşağıdaki bağlantıya tıklayınız.