"...Davacı vekili, davalının ürettiği dondurmaları Şam şehrinde satmak üzere işyeri açtığını, dondurmalarda koloniyel koliform oranı yüksek olduğu belirlendiğinden, Suriye gümrüğünden geçişine izin verilmediğini, davacının dondurmaların bedelini ödediğini, söz konusu ihracaat için masraflar yaptığını ileri sürerek, toplam 55.684,98 TL zararın ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının dayandığı belgelerin çelişkili olduğunu, zira davalının davacıya sade dondurma sattığı halde bu mallara ilişkin analiz raporlarında meyveli dondurmadan bahsedildiğini, müvekkilinin gümrükteki analizlerden geçebilecek ürün teslimi konusunda bir taahhüdünün bulunmadığını, tarafların malların iadesi ile nakliye masraflarını dahi davacı tarafından karşılanması hususunda anlaştığını, davacının haksız kazanç elde etmek için bu davayı açtığı savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, ürünlerin teslim tarihinde ayıplı olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine yönelik olarak verilen kararın Dairemizin 04/04/2016 gün ve 2015/11994-2016/5584 E.-K. sayılı ilamı ile mahkemece alınan 22.03.2014 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; "Üretici firmanın frigofrik (soğutuculu) araçları ile ihraç edilen ancak soğutma gruplarının manuel olarak el ile elektiriğinin kesildiğine dair Suriye bakım atölyesi yetkililerince rapor verilmiş ve yapılan analizlerde bakteri taşıması nedeniyle insan gıdası olarak tüketilemeyeceği rapor edilmiştir." gerekçesi ile "Üretici ve nakliyeci firmanın neden olduğu bu sonuçtan dolayı tazminat ödemesi gerektiği" yolunda görüş bildirildiği, somut olayda, bilirkişi raporunda belirtilen soğutuculu araç ile gıda nakliyesi ve nakliye sırasında alınması gereken önlemler teknik bilgiyi gerektiren hususlardan olup mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde HMK'nın 266. maddesi uyarınca konusunda uzman bir bilirkişi ya da bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, Türkiye'den Suriye'ye ihracata konu bir alışveriş olduğu yönünde bir yazılı belgeye dosya kapsamında rastlanılamadığı, Tarım İl Müdürlüğünün belirlenen sade dondurma ürününün yurt içine girmesinde bir sakınca bulunmadığına dair verdiği resmi yazısı ve Suriye ilgili birimince verilen raporun bir kısmının delil olarak kullanıldığı hususları gözetildiğinde talep edilen tazminatın haksız olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalıdan satın aldığı dondurma ürününün Suriye'ye ihracının Suriye makamları tarafından kabul edilmemesi nedeniyle satın alınan mal bedeli ile yapılan masraflardan kaynaklanan zararını dava etmiştir.
Davalı, davacıya sattığı dondurmanın herhangi bir ayıbı olmadığını, Suriye makamlarınca ihracatına müsaade edileceğine dair taahhüdü olmadığını ve ihraç edilemeyen malların geri alındığını belirtmiştir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporuna dayalı olarak davalının davacıya satış yaparken malın Suriye'ye ihracının sağlanacağı hususunda bir garanti vermediği gibi ihracı kabul edilmeyen malların Türkiye'ye girişine Tarım İl Müdürlüğünce izin verildiği gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Mahkeme kararı satış bedeli dışındaki tazminatlar yönünden doğru olmakla birlikte satışa konu malların davalı tarafından geri kabul edildiği anlaşıldığından mal bedeli talebinin de reddedilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece davacının mal bedeli yönünden talebi belirlenip bu miktarın davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken davanın bu yönden kabul edilmemesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir...."
19. HD. 13.02.2018 T. E: 2017/4078, K: 590
Ayrıntılı görüntülemek için tıklayın