Mirasın reddinin iptali- Murisin alacaklıları- Mirasbırakanın ödemeden aczi- Hak düşürücü süre-

Murisin alacaklılarının korunması için; mirasın açılmış olması, ödemeden aciz bir murisin bulunması, mirasın süresinde reddedilmesi ve reddeden mirasçıya kazandırma yapılmış olması gerektiği, mirasın kayıtsız şartsız reddi kararının iptalinin; tüm mirasçılara yöneltilmesi gerektiği ve bu konuda açılacak davanın herhangi bir süreye tabi olmadığı- Mirasbırakanın ödemeden aczi, açıkça belli olabileceği gibi, resmen de tespit edilebileceği, mirasbırakanın ödemeden aczinin her türlü delille ispatlanabileceği ve ispat yükünün davacıda olduğu- TMK'nin 618. maddesi kapsamında; murisin alacaklılarının açmış olduğu, mirasın reddinin iptali davasında, aynı kanunun 617. maddesinde belirtilen altı aylık hak düşürücü sürenin uygulanma olanağının bulunmadığı- Davacının, murisin eski eşi olup; tarafların boşanmalarının, eldeki davanın davacısı lehine, 5.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmekle sonuçlandığı ve muris aleyhine, işlemiş faiziyle birlikte toplam 5.164,00 TL alacağın tahsili amacıyla icra takibinin başlatıldığı, murisin mirasçılık belgesinde ismi geçen mirasçılarının tamamının, hasımsız olarak mirasın gerçek reddini talep ettiği ve mirasın reddine karar verilerek hükmün 30.10.2013 tarihinde kesinleştiği; davacının alacaklısının, murisin mirasçısı olmayıp, murisin kendisi olduğundan bu dava türünde; TMK'nin 617/1 maddesinde açıklanan hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle, davanın reddinin doğru görülmeyip, hükmün bozulması gerektiği-

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.03.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın reddinin iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 618. maddesinde düzenlenen mirasın reddinin iptaline ilişkindir.

Davacı vekili, müvekkilinin muris ...’dan alacaklı olduğunu, murisin vefatıyla mirasçılarının mirası reddediklerini, murisin mirasının aktifinin çok olduğunu ve davalıların kötü niyetli olduklarıını belirterek mirasın reddinin iptalini istemiştir.

Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.

Mahkemece, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.

4721 sayılı TMK'nin 618. maddesinde "Ödemeden aciz bir mirasbırakanın mirasını reddeden mirasçılar, onun alacaklılarına karşı, ölümünden önceki beş yıl içinde ondan almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değer ölçüsünde sorumlu olurlar. Olağan eğitim ve öğrenim giderleriyle adet üzere verilen çeyiz, bu sorumluluğun dışındadır. İyiniyetli mirasçılar, ancak geri verme zamanındaki zenginleşmeleri ölçüsünde sorumlu olurlar." düzenlemesine yer verilmiştir.

Davacı, davalıların murisinin alacaklısıdır. Kanun koyucu murisin alacaklılarına mirasçıların mirası ret hakkından mahrum olduklarının tespiti davası açma imkanı tanımıştır. Ödemeden aciz bir murisin mirasını reddeden mirasçılar, onun alacaklarına karşı ölümünden önceki beş yıl içinde ondan almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değer ölçüsünde sorumlu olurlar (TMK m. 618 f.I). Murisin alacaklılarının korunması belirtilen koşulların gerçekleşmesine bağlıdır. Bunun için; miras açılmış olmalı, ödemeden aciz bir muris bulunmalı, miras süresinde reddedilmelidir. Reddeden mirasçıya kazandırma yapılmış olmalıdır. Mirasın kayıtsız şartsız reddi kararının iptali davalı tüm mirasçılara yöneltilmelidir. Bu konuda açılacak dava herhangi bir süreye tabi değildir.

Mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli olabileceği gibi resmen tespit edilmiş olabilir. Borç, mirasbırakana ait olmalıdır. Mirasbırakanın ödemeden aczi her türlü delille ispatlanabilir. İspat yükü davacıdadır. Miras, mirasbırakanın ölümüyle açılır. Mirasbırakanın sağlığında yapmış olduğu mirasla ilgili kazandırmalar ve paylaştırmalar, terekenin ölüm anındaki durumuna göre değerlendirilir (TMK m 575).

4721 sayılı TMK'nin 618. maddesi kapsamında murisin alacaklılarının açmış olduğu mirasın reddinin iptali davasında, aynı kanunun 617. maddesinde belirtilen altı aylık hak düşürücü sürenin uygulanma olanağı bulunmamaktadır.

Somut olaya gelince; davacı ..., muris ...’ın eski eşi olup tarafların boşanma davası 24.09.2009 tarihinde tarafların boşanmaları ve eldeki davanın davacısı lehine 5.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmekle sonuçlanmış ve muris aleyhine ... 10. İcra Dairesinin 2011/9224 icra dosyasıyla işlemiş faizi ile birlikte toplam 5.164,00 TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatılmıştır. Murisin mirasçılık belgesinde ismi geçen mirasçıların tamamı 26.07.2013 tarihinde hasımsız olarak mirasın gerçek reddini talep etmiş ve mahkemece, 24.09.2013 tarihinde mirasın gerçek reddine karar verilerek hüküm, 30.10.2013 tarihinde kesinleşmiştir.

Yukarıdaki verilerden de anlaşılacağı üzere davacının alacaklısı, murisin mirasçısı veya mirasçıları olmayıp murisin kendisi olduğundan bu dava türünde 4721 sayılı TMK'nin 617. maddesinde belirtilen altı aylık hak düşürücü sürenin uygulanma olanağı bulunmamaktadır.

Tüm bu nedenlerle; mahkemece, işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken 4721 sayılı TMK'nin 617/1 maddesinde açıklanan hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.10.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.

14. HD. 5.10.2020 T. 15297/5842