I- Şikayetçi şirket yetkilisinin -dolandırıcılık suçundan yürütülen soruşturmada- "çekin teminat olarak verildiğini" beyan etmesi ve bu soruşturma dosyasına sunulan çek fotokopisi üzerinde keşide tarihinin bulunmaması gözetildiğinde, söz konusu çekin en geç ifade tarihi olan 27/04/2016 tarihinde keşide edildiği, karşılıksız kalan çeklerle ilgili cezai müeyyide getiren 5941 s. K.anun'un 5. maddesinde değişikliğin 09/08/2016 tarihinde yapıldığı, dolayısıyla "çekin düzenlendiği tarihte eylemin suç olarak düzenlenmediği" anlaşıldığından sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği-... ...Şikayet dilekçesi ile, sanığın Halk Bankası Hendek Şubesine ait 17/11/2016 keşide tarihli 500,000 TL bedelli 9011431 nolu çeki verdiği, çekin yasal süresi içerisinde bankaya ibraz edildiği ancak karşılıksız çıktığı, bu nedenle Sanık hakkında Sakarya 3. İcra Müdürlüğünün 2016/7859 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı belirtilerek sanığın karşılıksız çek keşide etmek suçundan cezalandırılması talep edilmiştir.
Sanık yazılı olarak sunmuş olduğu savunmasında özetle; Suçun işlendiğine dair her türlü şüpheden uzak kesin delil ve belge olmadığını, 5 yıl önce teminat için verdiği çek ile ilgili olarak suç işleme kastının ve eyleminin olmadığını bu nedenle beraatine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince sanığın 1500 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına TCK 52. Maddesi kapsamında adli para cezasının günlüğü taktiren 20,00 TL'den paraya çevrilmesine ve ancak 5341 sayılı Yasanın 5. Maddesi gereği verilen ceza çek bedeli faiz ve icra masraflarının toplamından az olamayacağından 550.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Ancak;
Dosyadaki belgelerden şikayetçi şirket yetkilisi S. İ.'nin Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı'na 2016/8851 Esas sayılı soruşturma dosyasında, dolandırıcılık suçundan yürütülen soruşturma kapsamında, 27/04/2016 tarihinde şikayetçi sıfatıyla verdiği ifadede bu davaya konu Halkbankası Hendek şubesine ait 500.000 TL bedelli, yetkilisi sanık A. T. olarak gözüken ..... Petrol Limited Şirketine ait çekin kendisine teminat olarak verildiğini beyan etmesi, ayrıca soruşturma dosyasına sunulan çek fotokopisi üzerinde keşide tarihinin bulunmaması gözetildiğinde, söz konusu çekin en geç ifade tarihi olan 27/04/2016 tarihinde keşide edildiği, karşılıksız kalan çeklerle ilgili cezai müeyyide getiren 5941 Sayılı Yasanın 5. maddesinde değişikliğin 09/08/2016 tarihinde yapıldığı, dolayısıyla çekin düzenlendiği tarihte eylemin suç olarak düzenlenmediği anlaşıldığından,
Yukarıda yazılı nedenlerden dolayı sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık vekilinin istinaf itirazları bu itibarla erinde görülmüş olduğundan, CMK.nın 280/1-a, 303/1-a maddesi uyarınca,
1-5271 sayılı CMK'nın 280/2 maddesi uyarınca Sakarya 2. İcra Ceza Mahkemesi'nin 2016/1165 Esas - 2017/583 Karar sayılı 15/06/2017 tarihli hükmünün KALDIRILMASINA,
2-"Sanık hakkında Halk Bank Hendek Şubesi 500.000 TL bedelli, 9011431 nolu çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemine sebebiyet vermek suçundan dava açılmış ise de, suça konu çekin keşide edildiği tarihte eylem suç olmadığından 5271 sayılı CMK'nın 223/2-a maddesi uyarınca BERAATİNE,
Müşteki tarafından yapılan 29 TL yargılama giderinin kendisinin üzerinde bırakılmasına,
Sanık kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 400 TL maktu vekalet ücretinin şikayetçiden alınarak sanığa verilmesine."
Bu haliyle DÜZELTİLEREK İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
Dosyanın hükmü veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, KESİN olmak üzere, 12/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İstanbul BAM. 15. CD. 12.01.2018 T. E:2017/3167 K:46 (Ayrıntılı görüntülemek için tıklayın.)
II-5941 sayılı Yasan'ın 5. maddesinde değişiklik yapan 6728 s. Yasa'nın 63. maddesinin yürürlük tarihinin 09/08/2016 olduğu- Suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereğince, suça konu çek yürürlük tarihinden önce düzenlenerek verildiğinden ve bu tarihte eylem suç olmadığından, çekle ilgili karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçunun yasal unsurları oluşmadığından sanıkların beraatine karar verilmesi gerektiği- Çekin düzenleme tarihi itibariyle eylem kanunda suç olarak tanımlanmadığından, sanık hakkında çekle ilgili karşılıksızdır işlemine sebebiyet verme suçundan cezalandırılması istemiyle açılan davada sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği- ...Şikayetçi vekilince, keşidecisi .... Dayanıklı Tüketim Malları Tic. Ltd. Şti olan V.... Bahçeşehir İstanbul Şubesi'ne ait 10/12/2016 keşide tarihli, 0002597 numaralı, 78.814,00 TL bedelli çekin, 12/12/2016 tarihinde yasal süresinde bankaya ibraz edildiği, çekin tamamının karşılıksız olduğu, İstanbul 3. İcra Müdürlüğü'nün 2016/39522 esas sayılı dosyası ile çekin takibe konulduğu belirtilerek sanığın karşılıksız çek keşide etme suçundan cezalandırılması talep edilmiştir.
Sanık ve sanık müdafi tarafından, suça konu çekin, karşılıksız çek suçuna ilişkin yasa maddesinin yürürlüğe girmesinden önce 11.05.2016 tarihinde tanzim ve teslim edildiği beyan edilerek, bu ticari ilişkiye ait fatura , çek teslim bordrosu, yevmiye defteri vb evrakları kovuşturma sırasında ibraz edilmiş, sanığın beraatine karar verilmesi talep edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi'nce;
5941 sayılı Çek Kanunu'nun 5/1 mad. ve 5237 sayılı TCK.nun 52. mad. gereğince her bir gün 20 TL'den sanığın 100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, ancak, 5941 sayılı Çek Kanunu'nun 5/1. mad.gereğince "hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticari işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamından az olamaz" hükmü gözetilerek, sanığın 77.524,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Dairemizce yapılan incelemede;
Suça konu ...bank Bahçeşehir şb. ne ait 10/12/2016 tarihli 78.814 TL. bedelli çek yasal süresi içerisinde bankaya 12/12/2016 tarihinde ibraz edilmiş ve şikayetçi tarafından atılı suçtan İİK 347. maddesinde belirtilen yasal süresi içerisinde 13/01/2018 tarihinde şikayette bulunulmuş ise de, sanık müdafi tarafından çekin 11/05/2016 tarihinde tarihinde ticari ilişki nedeniyle düzenlenerek verildiğine dair çek teslim bordrosu, yevmiye defteri, fatura vb belgeler sunulduğu, bu belgelere yönelik şikayetçinin bir itirazının bulunmadığı anlaşılmış, 5941 sayılı yasanın 5. maddesinde değişiklik yapan 6728 sayılı yasanın 63. maddesinin yürürlük tarihinin 09/08/2016 olması nedeniyle, suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereğince, suça konu çek yürürlük tarihinden önce düzenlenerek verildiğinden ve bu tarihte eylem suç olmadığından, çekle ilgili karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçunun yasal unsurları oluşmadığından sanıkların beraatine karar verilmesi gerektiği halde cezalandırılmalarına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar vekilinin istinaf itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, CMK.nın 303/1-a, 280/1-a maddesi uyarınca,
1-5271 sayılı CMK nın 280/2 maddesi uyarınca Büyükçekmece 2. İcra Ceza Mahkemesi'nin 2017/39 Esas - 2017/135 Karar sayılı 29/05/2017 tarihli hükmünün KALDIRILMASINA,
2-Sanık hakkında çekle ilgili karşılıksızdır işlemine sebebiyet verme suçundan cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmış ise de, çekin düzenleme tarihi itibariyle eylem kanunda suç olarak tanımlanmadığından sanığın 5271 sayılı CMK'nun 223/2-a maddesi uyarınca BERAATİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifnamesi uyarınca 600 TL. maktu vekalet ücretinin şikayetçiden alınarak kendisini vekille temsil ettiren sanığa verilmesine.
Şikayetçi tarafça yapılan yargılama giderlerinin şikayetçi üzerinde bırakılmasına"
Bu haliyle DÜZELTİLEREK İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
Dosyanın hükmü veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 09/02/2018 tarihinde KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi.
İstanbul BAM. 15. CD. 09.02.2018 T. E: 2017/2943, K:295 (Ayrıntılı görüntülemek için tıklayın.)