İdari para cezası- İdare tarafından genel hükümlere göre başlatılan icra takibi- İtirazın iptali davası-
İdari para cezası niteliğindeki alacağın 6183 s. K. hükümlerine göre tahsili gerektiği, bu husus dikkate almaksızın genel hükümlere göre takip başlatan İdare tarafından özel hukuk tüzel kişilerine karşı açılan itirazın iptali davasının idari yargıda görülmesinin mümkün olmadığı ve mahkemece; icra takibi ile bağlantılı olan itirazın iptali davasında, "davalılar aleyhine usul ve yasaya uygun şekilde yapılmış bir icra takibi bulunmadığı" gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken davanın "yargı yolu" nedeniyle reddine karar verilmesinin hatalı olduğu- "İtirazın iptali davasının ön şartı olan geçerli bir takibin bulunup bulunmadığını hususunun incelenebilmesi için öncelikle yargı yolu, görev ve daha sonra özel dava şartının sırasıyla incelemesi gerektiği, bu kapsamda öncelikle yargı yolu bakımından inceleme yapılarak verilen dava dilekçesinin yargı yolu yönünden reddine ilişkin kararın yerinde olduğu" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
"...Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; 3213 sayılı Maden Kanunu gereği düzenlenen idari para cezasının 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre talep edilmesinin zorunlu olup olmadığı, bu kapsamda davacı ... İl Özel İdaresi tarafından davalılar aleyhine aynı Kanun’un 12. maddesi gereğince hükmedilen idari para cezasının tahsili için 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'na göre genel haciz yoluyla icra takibi yapılmasının mümkün olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre görevli yargı yerinin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğu noktasında toplanmaktadır...."