"...İlk Derece Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Özel Dairenin daha önceki kararlarında 2004 sayılı Kanun’un 145 inci (doğrusu 45 inci) maddesinde yazılı zorunluluğun kambiyo takipleri için esnetildiği, alacaklıya seçme hakkı verildiği, alacaklının hangi takip yoluna önce başvurup başvurmamasına bağlı olarak ikinci takibin mükerrer takip kabul edileceğinin içtihat hâline getirildiği, mükerrer takibin hukukumuzda çifte tahsilatı önlemek için icra hukukunda yerini almış bir şikâyet türü olduğu, somut olayda iptali gereken takibin tarih olarak sonradan başlatılmış olan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilâmlı takip olduğu, alacaklının alacağının tahsili için ilâmsız icra takibini seçmiş olup ipotek takibinden vazgeçmiş sayılacağı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
......
Alacaklı vekili; müvekkili banka tarafından tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile hem ilâmsız takip hem de ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi ikame edilmesinde hukuka aykırı bir durum bulunmadığını, taşınmazın değeri ve müvekkili bankanın ipoteğinden önceki ipotek tutarları nazara alındığında rehin tutarının borcu ödemeye yetmediğinin anlaşıldığını, rehin tutarının borcu ödemeye yetmediği durumlarda bu kısım için ilâmsız takip yapılabileceğini, taşınmazın birinci ve ikinci derece ipotek alacaklısı T. Vakıflar Bankası T.A.O. tarafından Mersin 2. İcra Müdürlüğünün 2019/45 Talimat sayılı dosyasından satılarak paraya çevrildiğini ve müvekkili bankaya isabet eden herhangi bir bedel olmadığını, genel haciz yolu ile ilâmsız takibe karşı borçlu tarafından şikâyet yoluna başvurulduğunu ve önce rehne müracaat kuralı nedeniyle takibin borçlu şirket yönünden iptaline karar verildiğini, bu kararın Özel Dairenin kararı ile onanarak kesinleştiğini, şikâyet konusu icra takibinin de iptal edilmesi durumunda borçlu şirket aleyhine başlatılan hem ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinin hem de ilâmsız haciz yolu ile icra takibinin iptal edilmiş olacağını, önce rehne müracaat kuralının uygulanması durumunda şikâyet konusu icra takibinin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip olduğu göz önüne alındığında söz konusu takibin varlığını sürdürmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Uyuşmazlık
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; 2004 sayılı Kanun’un 45 inci maddesinin birinci fıkrasında öngörülen önce rehne başvurma zorunluluğu karşısında alacaklı banka tarafından genel haciz yolu ile ilâmsız takibe girişildikten sonra tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilâmlı takibin mükerrerlik nedeniyle iptal edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır...."