"...Davalı vekili; davaya konu olan taleplerin zamanaşımına uğradığını, belirsiz alacak davası açılamayacağını, yasal süre içerisinde ihbarda bulunulmadığını, TTK'nun 1435. maddesi gereğince hasarın teminat dışında kaldığını, zira davacının sözleşme yapıldığı sırada bildiği ve bilmesi gereken hususları bildirmediğini, sözleşme öncesinde dürüst davranmadığını, olayların çıkacağını bildiği için sokağa çıkma yasağının başladığı tarihten 19 gün önce sözleşmeyi yaptığını, davacının sigortalı evi terk etmiş olmasının sigortalanabilir menfaatin ortadan kalkmış olduğunu gösterdiğini, davacıya devlet kurumları tarafından sulh yolu ile ödeme yapılmış olduğunu, poliçede terör kapsamına giren hasarlarda ödenecek miktarın % 5'i oranında tenzili muafiyet uygulanacağının belirtildiğinin nazara alınması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur...."
Sigorta şirketinin iyi niyet kurallarına aykırı olarak zamanaşımı def’inde bulunması-
Sigorta şirketinin, oyalama kastı ile "sigorta tazminatını ödeyeceği" konusunda sigortalısında bir inanç yaratarak zamanaşımı süresinin bitiminden sonra zamanaşımı def’inde bulunmasının iyi niyet kurallarına aykırı bir davranış olduğu-