"...Davacı/karşı davalı vekili; tapu kayıtlarına göre 8 numaralı bağımsız bölümün mutabakat belgesinden önceki 06.08.2014 tarihinde dava dışı kişiye devredildiği, bu tarihten itibaren başka bir kişi oturduğundan 7 numaralı dairede ikamet ettiğini ispatladığını, davalı tarafın cevap dilekçesi ve 01.12.2016 tarihli beyan dilekçesinde mutabakat metnine itiraz etmediğini, ihtilafsız bir şekilde kabul ettiğini, 20.02.2017 tarihli dilekçeyle belgeyi kabul etmediklerini ileri sürdüğünü, savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında kaldığını, 05.04.2017 tarihli celsede savunmaya muvafakat etmediklerini belirttiklerini, 7 numaralı daire ifadesinin sonradan eklense dahi esasa etkili olmadığını, mernis kayıtları ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde gerekçede yanılgıya düşüldüğünü, tanık beyanlarına göre mutabakat tarihinden önce 7 numaralı dairede oturduğunun ifade edildiğini, 17.09.2013 tarihinde doğalgaz, 26.09.2013 tarihinde elektrik abonelik sözleşmesi imzaladığını, karşı davanın reddi gerektiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir...
Adi ortaklık -Tapu iptali ve tescili-Tasfiye
Adi ortaklığın tasfiyesine dair sözleşme uyarınca tapu iptali ve tescil istemi- Davacının ibraz ettiği tasfiye belgesinin davalı tarafa tebliğ edilmediğinden, savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağının uygulanabilirliği bulunmadığı- Davalı/karşı davacının bildirilen delillerle kendisinde bulunan tasfiye sözleşmesi uyarınca cevap dilekçesinde "davacının talep ettiği taşınmazın (7) numaralı daire olmadığı" yönünde beyanda bulunduğu, bu nedenle daha sonradan "davacı tarafından ibraz edilen tasfiye sözleşmesine ekleme yapıldığını" ileri sürmesinin savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı kapsamında değerlendirilemeyeceği- Davacı tarafından ibraz edilen belgedeki yazının farklı fiziki özellikte bulunduğu, adi ortaklığın tasfiyesi kapsamında dava konusu dairede hak sahibi olduğunu ispatlayamadığı anlaşıldığından, davacı/karşı davalının istinaf başvurusunun tümden reddine karar verilmesi gerektiği-