Davacı .. vekili Avukat .. tarafından, davalı .. aleyhine 08/01/2013 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyizine gelince;
Dava, kurum zararının rücuan tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfında görevli olduğu dönemde eksik yatırılan gelir vergisi nedeniyle vakfa idari para cezası kesildiğini, ayrıca gecikme faizi ödendiğini belirterek, vakfın uğradığı zararın giderilmesini istemiştir.
Davalı, sorumluluğunun olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bilirkişi raporu nazara alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 2.459,00 TL eksik yatan gelir vergisi ve 2.226,64 TL gecikme cezası ile 100 TL vergi ziyaı cezası olmak üzere toplam 4.785,64 TL'den davalının sorumlu olduğunun belirlendiği anlaşılmaktadır.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 42. maddesi gereğince maddi tazminatın kapsamı gerçek zarar ile sınırlıdır. Gerçek zarar, mal varlığının haksız eylemden önceki duruma gelmesi, bir başka anlatımla haksız eylem meydana gelmese idi ne durumda olacaksa o duruma getirilmesi için gerekli olan tutardır. 2.459,00 TL eksik yatan gelir vergisi, kanunen ödenmesi zorunlu olan borçlardan olup davalının haksız eylemi ile ortaya çıkan bir sonuç olmadığından gerçek zarar kapsamında değildir. Şu halde, mahkemece bu miktar zarar kapsamından düşülerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile eksik yatan gelir vergisi eklenerek zarar belirlenmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) no'lu bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
4. HD. 08.03.2016 T. E: 2015/5670, K: 3002