Maddi ve manevi tazminat istemleri- Objektif dava birleşmesi (davaların yığılması)- Temyizde kesinlik sınırı-

Aynı olaydan kaynaklanan zarar nedeniyle davalıya karşı olan birden fazla talebin (maddi ve manevi tazminat) aynı davada birleştirmesi (objektif dava birleşmesi) durumunda temyizde kesinlik sınırının tespiti için temyiz edilen maddi ve manevi tazminat tutarlarının toplamlarının esas alınması gerektiği-"Dava, maddi ve manevi tazminat istemini içerdiğinden, davaların yığılması söz konusu olsa bile, her birinin ayrı dava olma özelliğini yitirmediği, maddi ve manevi tazminat istemlerinin ayrı kalemler olduğu, çoğu zaman tahkikatlarının ve delillerinin toplanma aşamalarında da farklılık bulunduğu, maddi ve manevi tazminata hükmedilebilme koşullarında da farklılık olduğu, maddi ve manevi tazminat taleplerinin iki ayrı dava olduğu, kesinlik sınırının belirlenmesinde maddi ve manevi tazminat miktarlarının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği" görüşünün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-

"...Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında öncelikle; davacının dava dilekçesinde, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminat talep ettiği, Özel Dairece davanın reddine karar verildiği, kararın verildiği 24.01.2017 tarihinde, temyiz kesinlik sınırının 6100 sayılı Kanun’un 362 nci maddesi gereğince 41.530,00 TL olduğu gözetildiğinde, temyizde kesinlik sınırının belirlenmesinde hükmedilen maddi ve manevi tazminat tutarlarının ayrı ayrı mı yoksa toplamlarının mı dikkate alınması gerektiği, buradan varılacak sonuca göre manevi tazminat miktarı yönünden temyize konu edilen kararın miktar itibari ile temyizi kabil nitelikte olup olmadığı hususu ön sorun olarak tartışılmış ve değerlendirilmiştir..."

Devamı için tıklayınız…