"...Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinin kesinleşmesinden sonra borçlunun zamanaşımı nedeniyle İİK.'nun 71. ve 33-a maddeleri uyarınca icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği görülmüştür.
Takibin dayanağı bono olup takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK.'nun 690. maddesinin göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 661/l. maddesi gereğince, keşideciye karşı başlatılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren üç yıldır.
Öte yandan, 12.12.2003 günlü 5020 sayılı Kanun'un 27. maddesiyle 4389 sayılı Bankalar Kanunu'na eklenen ve 26.12.2003 tarihinde yürürlüğe giren ek 3. maddeyle, Fon alacaklarına ilişkin dava ve takiplerde zamanaşımı süresi yirmi yıl olarak öngörülmüştür. Aynı kural, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 141. maddesinde de benimsenmiş olup; anılan maddede; "Bu kanundan kaynaklanan Fon alacaklarına ilişkin dava ve takiplerde zamanaşımı süresi 20 yıldır" hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, takibi başlatan alacaklı banka tarafından takip alacağının önce, 31/07/2001 tarihinde TMSF'ye, daha sonra da TMSF tarafından 27/01/2006 tarihinde ...Varlık Yönetim A.Ş.'ye temlik edildiği, alacaklı bankaca yapılan takibin devamına ilişkin işlemler nedeniyle alacağın 3 yıllık zamanaşımına uğramadan TMSF'ye temlik edildiği, bu nedenle, alacağın, bu temlik tarihi itibariyle 20 yıllık zamanaşımı süresine tâbi hale geldiği, son temlik tarihinde dahi takibin devamına yönelik işlemler yapıldığı ve 20 yıllık zamanaşımının henüz gerçekleşmediği anlaşılmaktadır.
O halde, mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir..."
12. HD. 20.03.2018 T. E: 2016/29894, K: 2800
(Ayrıntılı görüntülemek için tıklayın)