"...İcra ve İflâs Kanunu’nun 258. Maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin “alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin “alacağın varlığına kanaat getirmesinden” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Maddi hukuka göre kimin haklı kimin haksız olduğu, İİK'nın 264. maddesi çerçevesinde itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası çerçevesinde ya da açılacak bir menfi tespit veya istirdat davası sırasında incelenerek sonuçlandırılacaktır...."
Aynı doğrultuda bknz:
"...Somut olayda, davacı tarafça sunulan açıklamalı dekont içeriklerine göre, İcra İflas Kanunu 257 ve devamı maddeleri gereğince eldeki dosyada talep edenin alacağı yönünden muacceliyet ve yaklaşık ispata ilişkin ihtiyati haciz koşullarının gerçekleştiği, bu sebeple talebin kabulü gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığından ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olmaması nedeniyle talep edenin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir....