...İcra müdürlüğünce, daha önce talimat icra dairesince, bildirilen adrese menkul haczi için gidildiğinde, borçlunun adreste yaşamadığı tespit edildiğinden bahisle reddedilmesi üzerine alacaklının anılan icra müdürlüğü kararının iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
İİK'nun 80. ve müteakip maddeleri uyarınca; icra müdürü, borçlunun gösterilen adresinde talep üzerine gerektiğinde kilitli yerlerin (ev ya da işyeri kapısı) çilingir vasıtasıyla açtırılması suretiyle haciz işlemini yapmak zorundadır. Bir başka anlatımla, anılan yasal düzenlemelerde, icra müdürüne, alacaklının haciz isteminin yerine getirilmesi konusunda takdir yetkisi tanınmamıştır. Bu durumda, haciz yapılan yerde 3. kişi bulunduğu ve istihkak iddia edildiği takdirde, icra müdürü tarafından beyanları zapta geçirilip, İİK'nun 96. ve bunu izleyen maddelerdeki prosedürün uygulanması gerekir.
Somut olayda da, icra müdürlüğünce; alacaklının gösterdiği adreste, haciz ve muhafaza işleminin yapılması yönünde haciz talimatı yazılmasına karar verilmesi gerekirken, ''haciz mahallinin borçluya ait olmadığının tespit edildiğinden'' bahisle talebin reddedilmesi doğru değildir. Zira, yukarıda belirtildiği şekilde, icra müdürünün haciz uygulamasından sonra 3. kişinin istihkak iddiasında bulunması mümkün olup, icra müdürlüğü kararında yer alan, haciz istenen adresin borçluya ait olmadığı yönündeki gerekçe, ancak, istihkak davası sırasında tartışılıp değerlendirilebilecek hususlardandır....
12. HD. 17.01.2017 T. E: 2016/17335, K: 440
Kararın tam metni için aşağıdaki bağlantıya tıklayın.