Borca katılma sözleşmesi- Kefalet sözleşmesine ilişkin şekil kuralları-

TBK m. 603 gereğince; kefalet sözleşmesine ilişkin şekil kurallarının, gerçek kişilerce teminat amacıyla yapılan borca katılma sözleşmeleri bakımından da uygulanması gerektiği- Davaya konu sözleşmenin TBK m. 583/1'de belirtilen geçerlilik koşullarını içermediğinden geçersiz olduğu, yani, takibe ve davaya dayanak sözleşmede sorumluluk miktarının, kefalet tarihinin, müteselsil kefillik ibaresinin davalının el yazısı ile yazılmadığı ve eş rızasının bulunmadığı, bu haliyle davalı bakımından geçerlilik şartlarını sağlamayan sözleşmeye dayanılarak davalıya başvurulma imkanının bulunmadığı-

"....İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; icra takibinin 20.12.2022 tarihli sözleşmeden kaynaklandığı, sözleşmede...'nın, davalının, ... ve ... vekilinin imzalarının bulunduğu, ... nın şahsında gerçekleştiği iddia edilen korkutmaya ilişkin iptal inşai hakkının borca katılan davalı tarafından ileri sürülmesinin hukuki geçerliliğinin olmadığı, kaldı ki bir an için davalının bu hakkı kullanabileceği düşünülse bile; somut olayda korkutma fiilinden dolayı gerçekleştirilen soruşturmada takipsizlik kararı verildiği, karara itirazın Sulh Ceza Hakimliğince reddedildiği, davaya ve takibe konu 20.12.2022 tarihli sözleşmenin borca katılma sözleşmesi niteliğinde olduğu, TBK’nın 603. maddesine göre, kefalet sözleşmesi hakkında öngörülen geçerlilik şartlarının, gerçek kişilerce, kişisel güvence verilmesine yönelik başka ad altında yapılan sözleşmelere de uygulanacağının hüküm altına alındığı, borca katılma sözleşmesinin kişisel güvence sağlama niteliğinde olduğu, dolayısıyla borca katılma sözleşmesi niteliğinde olan sözleşmenin geçerli olup olmadığının kefaletin şekline ilişkin hükümler dikkate alınmak suretiyle belirlenmesi gerektiği, 20.12.2022 tarihli sözleşmenin bilgisayar ortamında hazırlandığı, sorumluluk tutarı ve sözleşme tarihinin el yazısı ile yazılmadığı, dolayısıyla bu sözleşmenin geçersiz olduğu ve davalıyı sorumluluk altına sokmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur...."

Devamı için tıklayınız…