"...Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapılmış, alacaklı 26.11.2013 tarihli dilekçesiyle alacağı haricen tahsil ettiğini belirterek borçlunun malları ve maaşı üzerindeki hacizlerin kaldırılması için yazı yazılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Alacaklı vekili ise aynı tarihli dilekçesiyle, vekalet ücretinin tahsil edilmediğini, bu sebeple hacizlerin kaldırılmaması gerektiğini ileri sürmüş, icra müdürlüğünce alacaklı vekilinin talebi doğrultusunda alacaklının hacizlerin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi üzerine borçlu tarafından icra müdürlüğü işleminin iptali için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulmuş, mahkemece icra müdürlüğü işleminin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle şikayet reddedilmiştir.
HMK.nun 323/ğ maddesinde avukatlık ücreti, yargılama giderleri arasında sayılmıştır. Aynı Yasanın 330. maddesinde de yargılama gideri olarak hükmolunan avukatlık ücretinin, ancak yargılamanın tarafları arasında geçerli olacağı belirtilmiştir. 1136 Sayılı Avukatlık Yasası'nın 164/son maddesinde; "dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti avukata aittir" hükmüne yer verilmiş ise de, bu hüküm vekil ile müvekkil arasında çıkacak iç ilişkiden kaynaklanan uyuşmazlıkları düzenlemek amacıyla öngörülmüştür (HGK. 07.04.2004 Tarih ve 2004/12-213E.-2004/215K.).
Yukarıda açıklandığı üzere icra vekalet ücreti, vekil ile asil arasındaki iç ilişkiyi ilgilendirdiğinden ve icra vekalet ücreti alacağı, takip konusu alacak kapsamında olup, takip alacaklısı asile ait olduğundan, somut olayda alacaklının alacağın haricen tahsil edildiğine ilişkin beyanı karşısında, vekilin, icra vekalet ücretini tahsili, alacaklı (müvekkili) ile arasındaki iç ilişki gereğince çözümlenmelidir.
O halde mahkemece istemin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir..."
12. HD. 23.06.2014 T. E: 15576, K: 18161
Ayrıntılı görüntülemek için tıklayın