Mevduat sahiplerine ait kişisel verilerin korunması- Şifre bilgilerinin 3.kişilerce ele geçirilmesi- Bankanın özen yükümlülüğü-

Mahkemece alınan bilirkişi raporunun alanında uzman bilirkişi tarafından düzenlenmemiş olup dosya içeriği itibariyle yeterli olmadığı, raporda bankanın internet bankacılığı yönünden kusurunun olmadığı belirtilmiş ise de bankanın mevduat sahiplerine ait kişisel verilerin yer aldığı bilgilerin korunması ve 3 üncü kişilerin eline geçmesinin önlenmesi bakımından gerekli önlemlerin alınması gerekeceği- Mahkemece internet bankacılığı yönünden uzman bilirkişi, bilişim uzmanı ve elektronik mühendisi bilirkişilerden oluşan 3 kişilik heyetten rapor alınarak bankanın şifre bilgilerinin 3 üncü kişilerce ele geçirilmesini önleyecek güvenlik mekanizması oluşturup oluşturmadığı, bu anlamda üst derece güvenlik sağlayan elektronik imza, akıllı anahtar gibi söz konusu işlemlerin şüpheli olarak tespitini sağlayacak bir mekanizma kurup kurmadığı, davacının hesabındaki paranın 3 üncü kişilerce ele geçirilmesini önlemede özen yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği hususlarının bankanın sorumluluk ve kusur durumu tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu şüpheli işlemlerin davacının sistemde kayıtlı cep telefon numarasına gönderilmiş tek kullanımlık şifreler ile gerçekleştirildiğini, davacının işlemler hakkında bilgisinin tam olduğunu, davacının C. Savcılığında verdiği ifadeye göre; 3 üncü kişilerin davacının telefonuna gönderilen link üzerinden internet bankacılığına giriş bilgileri ile linke girmeye çalıştığı, bu linkin "phising/oltalama" adıyla bilinen, sahte web sayfası üzerinden bilgi çalma suretiyle yapılan dolandırıcılık işlemine uygun düştüğü, davalı Bankanın bu işlem nedeniyle herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı, her ne kadar dava konusu işlem tarihinde taraflar arasındaki sözleşme örneği banka tarafından sunulamamış ise de; dava konusu olayın internet bankacılığı üzerinden davacının mevduat hesaplarına girilip hesaplardan dışarıya para trasferleri yapılması şeklinde gerçekleştiğinden, işlemde banka veya kredi kartı kullanımı söz konusu olmadığından 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu (5464 sayılı Kanun) hükümlerinin uygulanmayacağı, sırf sözleşmenin sunulmamasının davalıya kusur atfedilmesi için yeterli olmadığı, bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere; davalı bankanın Bankacılık Düzenle ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yayınlanmış "bankalarda bilgi sistemi yönetiminde esasa alınacak ilkelere ilişkin tebliğin" kimlik kontrolü esaslarını düzenleyen 27.maddesi hükümlerine uygun davrandığı, işlemlerin operasyonel akışı içerisinde bankaya atfedilecek bir kusura rastlanmadığı, bankanın ayıplı hizmeti bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir...

Devamı için tıklayınız…