"...Mahkemece, toplanan delil ve alınan bilirkişi raporuna göre davacı nezdinde kamu borçlusuna 37.655,35 TL borcu bulunduğunun 140.719,67 TL borcu olmadığı anlaşıldığından bahisle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı vergi idaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı Yasa'nın 79/6.maddesine dayalı olarak açılan menfi tesbit davasına ilişkindir.
..Dosya içeriğinden, davacı şirketin, davalı kamu borçlusu N... İplik Dokuma Teskt. Tic. ve San AŞ'den 18.01.2012 ve 24.07.2012 tarihleri arasında 178.375,02 TL tutarında mal aldığı, satış bedelinin 140.719,67 TL sinin banka aracılığı ile haciz ihbarnamesinden önce ödendiği sabittir. Kalan 37.655,35 TL borcun ise davacının iddiasına göre davalı kamu borçlusu aynı zamanda davacı şirketin alacaklısı firmanın kendisine gönderidiği 27.04.2012 tarihli yazıya istinaden dava dışı E... ...AŞ firmasının davacıya olan borcuna mahsup edilmesini istemesi üzerine anılan şirketin borcuna mahsup edilerek ödendiğini ileri sürmektedir. 27.04.2012 tarihinde davalı N... İplik Dokuma Tekst. Tic. ve San AŞ tarafından davacıya hitaben yazılan belgede, firmalarının 27.04.2012 tarihi itibari ile 37.655,35 TL alacaklı olduklarını, bu alacak bakiyesinin yine kendilerine ait olan E... Tekstil ..AŞ nin davacı M.... Tekstil İnş. Taah. San ve Tic. Ltd. Şti firmasına olan borcundan mahsup edilmesinin talep edildiği görülmektedir.Davacı bu talimata istinaden borçlarını bu mahsup işlemi ile ödediklerini belirtmektedir. Mahkemece karara esas alınan bilirkişi raporlarında, alacağın temlik işleminin noterde yapılmadığından geçersiz olduğu gibi davacının ticari kayıtlarında yer alan mahsup işleminin davalı N... Tekstil Dokuma Teskt. Tic. ve San AŞ ve E... ...AŞ kayıtlarında yer almadığı dolayısı ile mahsup işleminin karşılıklı olmadığından HMK'un 222/3 maddesine göre davacının iddiasını ispatlayamadığı belirtilmiştir.
27.04.2012 tarihli yazıda geçen ibare alacağın temliki değil alacağın nakli niteliğinde olduğu gibi yazılı olarak davacıya verilmiş bir talimat özelliği taşımaktadır.Davacı bu işlemde üçüncü kişi konumunda olup nakil veya temlik işleminin tarafı olmadığından var ise şekil noksanlığı üçüncü kişi yönünden anlam ifade etmez. Öte yandan HMK'nun 222/2.maddesine göre ticari defterlerin delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş açılış ve kapanış onaylanmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması gerekir. Anılan maddenin 3.fıkrasında ise ticari defterin sahip lehine delil olabilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kaydının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.
Somut olayda, davacının ticari defterlerinde bu mahsup işleminin yer aldığı ancak diğer şirket kayıtlarında yer almadığı belirlenmiştir. Ancak davacının ticari defterlerinin usule uygun olarak tutulup tutulmadığı belirtilmemiştir.
Mahkemece, davacının ticari defterlerinin usule uygun olarak tutulup tutulmadığı hususunda ek bir rapor alınarak yasaya uygun tutulmuş ise, HMK'nun 222/3 maddesi 3.cümlesine göre diğer şirket defterlerinde hiç kayıt içermemesi nedeni ile lehine delil olarak kabul edilmesi, aksi durumda davacı iddiasını ispatlayamadığından şimdiki gibi karar verilmesi gerekmektedir.
....
a.1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/06/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olması gerekirken davacı ve davalılar yararına nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
b.Davalı vergi idaresi harçtan muaf olmasına rağmen, hükmün 3.bendindeki yargılama giderlerine başvuru ve peşin harçda eklenerek davalılardan tahsili şeklinde hüküm oluşturulmak sureti ile harçtanda sorumlu tutulması isabetsizdir.
c.Red sebebi aynı olan davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrı ayrı vekalet ücreti hükmedilmesi de hatalı olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır..."
17. HD. 30.01.2018 T. E: 2015/11036, K: 397
Ayrıntılı görüntülemek için tıklayın.