"...Somut olayda; ....2. İcra Müdürlüğünün 2023/6892 Esas sayılı takip dosyasıyla davalı/kiralayan ... tarafından davalı/kiracı ... aleyhine örnek 14 nolu tahliye taahhüdüne dayalı tahliye emri gönderildiği, takip dayanağı olarak 20.05.2022 tanzim tarihli taahhüt edenler ... ve şikayetçi ... imzalı taahhüt ve 25.04.2022 başlangıç tarihli kiracısı ... ile kefili ... olan 3 sayfadan oluşan kira sözleşmesinin eklendiği, 20.07.2023 tarihinde icra müdürlüğünce örnek 57 nolu "Adrese gelindi. Adreste borçlunun eşi ... hazır geliş nedeni anlatıldı. Anladım dedi. Alacaklı vekili söz aldı. Adresin tahliyesi için taraflara 15 gün süre verilsin dedi. Mahalde hazır ...'e adresin tahliyesi için 15 gün süre verildi. Kendisine ihtarı yapıldı. Mahalde yapılacak başkaca bir işlem kalmadı." şeklinde tahliye tutanağı oluşturulduğu, bunun üzerine şikayetçinin kiracı/borçlu ile boşanma aşamasında olduklarını, aile mahkemesince verilen koruma kararı nedeniyle tahliye istenilemeyeceğini belirtir nedenlerle müdürlük işlemini şikayette bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince "şikayetin kabulü" şeklinde hüküm kurulduğu, bu kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin esastan reddine karar verildiği görülmüştür..."
Kiralananda 3. kişinin bulunması (İİK m. 276)- Kefalet sözleşmesi- Tahliye taahhüdü- Koruma kararı-
Kiracı ile boşanma aşamasında olan ve aynı zamanda onun kefili olan eşinin İİK m. 276 anlamında üçüncü kişi sayılması mümkün müdür?