Tenkis Davası-Saklı Payın İhlali-Sağlararası Tasarruf İşlemi
Yargıtayın maddi hukukun doğru olarak uygulanıp uygulanmadığı yönünden mutlak denetim yetkisi olduğu, yargıcın davanın özünü oluşturan somut sorunun değerlendirilmesinde yanlışlık yapmasının kararın bozulma nedeni olduğu- Sağlararası tasarrufun tenkisi için; saklı payın ihlâl edilmiş olması yanında tasarrufun mirasbırakan tarafından saklı pay kurallarını ihlâl etmek amacıyla yapılmış olması gerektiği- Kazandırma yapılanın bu kasıtla davranması gerekmediği ve onun bu kazandırma sonucu müstakbel bir mirasçının saklı payının ihlâl edileceğini bilmesinin de gerekmediği- Mirasbırakanın eşinin öz yeğeniyle yaşadığı ilişkiden dolayı gerek aile gerekse sosyal çevresince kınanan murisin çocukları tarafından da dışlandığı, kız çocuklarının babalarına daha büyük tepki gösterdiği, yaşananlar karşısında mirasbırakanın da çocuklarını mirasından mahrum bırakmakla tehdit ettiği, davacı tanıklarının "mirasbırakanın çocuklarına mal bırakmak istemediğine" dair beyanda bulundukları, mirasbırakanın mal varlığının çok büyük bir bölümünü oluşturan dava konusu taşınmazını intifa hakkını uhdesinde tutarak çıplak mülkiyetini davalı kuruma bağışladığı anlaşıldığından, yapılan işlemin davacıların saklı paylarını zedelemek kastıyla yapıldığının kabul edilmesi gerektiği- "Mirasbırakanın birçok taşınmazın maliki ve mal varlığı sahibi olduğu, sağlığında davacılara devrettiği taşınmazların da bulunduğu, davalı Darulaceze kurumuna yapmış olduğu hibe işleminde hayır yapma amacı taşıdığı, dolayısıyla temlikin saklı pay kurallarını etkisiz kılma amacıyla yapıldığından söz edilemeyeceği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
“…2. Saklı payın temel amacı, miras bırakanla yakın hısımlık içerisindeki mirasçıların korunmasıdır. Saklı pay hakkı; miras bırakanın sadece altsoyu, ana-babası ve eşi için söz konusudur (4721 sayılı Kanun md. 505). Yeri gelmişken belirtmek gerekir ki; kardeşlerin saklı payı, 04.05.2007 tarihli ve 5650 sayılı Kanun'la kaldırılmıştır. Bu nedenle, belirtilen tarihten sonra gerçekleşecek hesaplamalarda kardeşler saklı pay sahibi olamaz ve saklı paylarının ihlâl edildiğinden bahisle tenkis davası açamazlar.
3. Bilindiği üzere; miras bırakan, tasarruf özgürlüğünün sınırları içinde, mal varlığının tamamında veya bir kısmında vasiyetname ya da miras sözleşmesiyle tasarrufta bulunabilir (4721 sayılı Kanun md. 514/1). Hükümde belirtilen miras bırakanın tasarruf özgürlüğünün sınırını, saklı pay sahibi mirasçıların saklı payları oluşturur. Miras bırakanın serbestçe tasarruf edebileceği kısım ise saklı paylar toplamı dışında kalan kısımdır. Bu sebeple miras bırakan, mirasçılarının saklı payları hariç olmak üzere, terekesinde her türlü tasarrufu gerçekleştirebilir. Miras bırakan bu tasarrufları sağlığında yapabileceği gibi, ölüme bağlı tasarruf biçiminde de yapabilir. Ancak miras bırakan sözü edilen tasarruflarla, tasarruf özgürlüğünün sınırlarını aşarak saklı payları ihlâl ederse; saklı paylı mirasçılar, saklı paylarının karşılığını elde edebilmek amacıyla tenkis talebinde bulunabilirler…”
Devamı için tıklayınız…