Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı vekilinin Ekim ayı kira ve aidat bedeline yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Takibe esas alınan ve karara dayanak teşkil edilen 12.10.2012 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı bu kira sözleşmesine dayanarak 12.12.2013 tarihinde başlattığı icra takibinde aylık 1.100 TL den 2013 yılı temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim ayları kira bedelleri ile 2013 Ocak ila Ekim ayları aidat alacağı olmak üzere toplam 7.703 TL nin tahsilini istemiştir. Borçlu taşınmazı tahliye ettiğinden bahisle takibe itiraz etmiş, yargılama sırasında; taşınmazın karşılıklı anlaşma ile 15.07.2013 tarihinde tahliye edildiğini savunmuş ve davacı tarafa bu hususta yemin teklif etmiştir.
Kiralananın davalı tarafından tahliye edildiğinin kabul edilebilmesi için, kiralananın boşaltılarak, anahtarın kiralayana usulüne uygun olarak teslim edilmesi zorunludur. Kiralananın anahtarının usulüne uygun şekilde kiralayan davacıya teslim edildiğini kanıtlama yükümlülüğü davalı kiracıya aittir. Kiralayanın anahtarı almaktan kaçınması halinde kiracının tevdi mahalli tayini isteyip tayin edilecek yere ya da notere anahtarı teslim etmesi ve teslim keyfiyetinin kiraya verene bilidirilmesi gerekir. Anahtar teslim edilmediği sürece kiralananın kiracının işgalinde olduğunun ve kiracının usulünce anahtarın teslim edildiği tarihe kadar olan kira paralarından ve aidat alacğından sorumlu olacağının kabulü gerekir. Anahtar teslimi hukuki bir işlem olup, bunun ancak kesin delille kanıtlanması gerekir. Davalı tarafça davacıya yemin teklif edilmiş, davacı asil 11.11.2014 tarihli celsede taşınmazın iddia edilen tarihte tahliye edilmediğine dair yemin eda etmiştir. Davacı vekili 01.04.2014 tarihli dilekçesi ile taşınmazın 2013 yılı Ekim ayı ortasında tahliye edildiğini beyan etmiştir. Bu durumda davaya konu kiralananın 15.10.2013 te tahliye edildiğinin kabulü gerekmektedir. Mahkemece 15.10.2013 tarihine kadar olan kira ve aidat alacağının tahsiline hükmedilmesi gerekirken 2013 yılı Ekim ayının tamamının kira ve aidat bedeline hükmedilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 28.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
6. HD. 28.01.2016 T. E: 2015/2812, K: 569